12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/18982 Karar No: 2010/31242 Karar Tarihi: 23.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/18982 Esas 2010/31242 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/18982 E. , 2010/31242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/04/2010 NUMARASI : 2009/1101-2010/573
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İzmir 11. Aile Mahkemesince verilen 04.06.2007 tarih 2007/310 Esas, 412 Karar sayılı boşanma ilamında hükmedilen tazminat alacağının tahsilini teminen yapılan takip sırasında borçluya ait taşınmaza konulan hacze ilişkin olarak meskeniyet itirazında bulunulmuştur. İ.İ.K.’nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Mahkemece, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda; borçlunun dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden bekar (dul) olduğu, vasıfları bilirkişi raporunda belirtilen 3+1, 95 m² dairede tek başına oturduğu, gelir getirici, devamlı bir işinin olduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun İzmir’in daha mütevazi bir semtinde haline münasip evi alabileceği değerin yukarıdaki açıklamalara göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.