19. Hukuk Dairesi 2016/5709 E. , 2017/4742 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı ... ve ... Akaryakıt… Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 24.09.2004,24.09.2009, 12.02.2010 tarihlerinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalı ...’nin 24.09.2009 tarihli, davalı ...’ın 12.02.2010 tarihli bayilik sözleşmelerini kefil olarak imzaladığını, davalı şirketin bayilik sözleşmeleri süresince taahhütnameye uygun alım yapmadığını belirterek şimdilik 20.000,00 ...’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 24.10.2013 tarihinde davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 07.05.2015 gün, 2014/9543 E.-2015/6802 K. sayılı ilamı ile mahkeme hükmü, hüküm ile gerekçe arasındaki çelişki nedeniyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın bayilik sözleşmesinden kaynaklı cezai şart tazminat davası olduğu, davaya dayanak 24.09.2004 tarihli akitte davalı ...…Ltd. Şti.’nin taraf olduğu, 24.09.2009 tarihli akitte davalı ...…Ltd. Şti.’nin taraf, davalı ...’nin ise garantör ve kefil olduğu, 12.02.2010 tarihli akitte ise davalı ...…Ltd. Şti.’nin taraf olduğu, davalı ...’ın ise garantör ve kefil olduğu, 24.09.2004 tarihli sözleşmenin feshedilmeden kendiliğinden sona erdiği ve bu sebeple davacının bu sözleşme nedeniyle bir talepte bulunamayacağı, davacının 24.09.2009 tarihli sözleşmenin feshinde haklarını saklı tuttuğundan bu sözleşme nedeniyle talepte bulunabileceği, yine davalı şirketin feshi ile sona eren 12.02.2010 tarihli sözleşme nedeniyle talepte bulunabileceği, talepte bulunabileceği miktarların alınan bilirkişi raporları ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davalı ...…Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir.
24.10.2013 tarihinde verilen ilk hükümde; “davanın kısmen kabulü ile 17.666,71 ...’nin davalı ... Akaryakıt Tic….Ltd. Şti. ve davalı ... tamamından, davalı ... 11.713,08 ...’lik kısmından sorumlu olmak üzere davalılardan dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca dolar cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı işletilecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan ... vekilince temyiz edilmiş olduğundan, davalı ... ve davalı ... Akaryakıt…Ltd. Şti. tarafından ilk hükme yönelik temyiz talebinde bulunulmadığından 17.666,71 ... yönünden davacı yararına usulü kazanılmış hak doğmuştur.
Ayrıca davalı ... Akaryakıt…Ltd. Şti. hakkında kurulan 11.713,08 ...’nin tahsiline yönelik hükme gelince, dava dilekçesinde davacı tarafça 20.000,00 ... istenildiği halde, temyize konu kararda davalı ... Akaryakıt…Ltd. Şti.’nin toplam 29.379,79 ...’den sorumlu tutulması talep aşımı niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş yukarıda belirtilen taleple bağlılık ve kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.