Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15715
Karar No: 2019/14830
Karar Tarihi: 02.07.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/15715 Esas 2019/14830 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/15715 E.  ,  2019/14830 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 01.03.2010 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını iş sözleşmesinin 23.09.2013 tarihinde haksız ve dayanaksız olarak fesih edildiğini, davalı tarafından davacının bütün alacaklarının ödeneceğine ilişkin taahhütte bulunulduğunu bunun üzerine davacıya bir takım belgeler imzalatıldığını ancak sadece 3.900,00 TL tutarında bir ödeme yapıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, resmi bayram çalışma ücretleri ile yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, alacak taleplerinin belirlenebilir olması nedeniyle belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacıya iş akdinin sonlandırılacağının bildirildiği ve kendisine ihbar önelinde bulunulduğunu, işten ayrıldıktan sonra kendisine iş arama izni verildiğini kıdem tazminatının kendisine ödendiğini, davacının tüm alacaklarını aldığına dair ibraname verdiğini, fazla mesai ödemelerinin kendisine yapıldığını, müvekkili şirkette haftanın 7 günü çalışma yapılmadığını, bu nedenle hafta tatili alacağı bulunmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar davacı vekilli tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacıl vekilinin tüm, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının almış olduğu aylık ücret miktarı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanun"un 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, davacı saat ücreti ile çalıştığını, ücretinin saatlik 5,79 TL olduğunu ve aylık 320-340 saat çalıştığını iddia etmiş, davalı gerçek ücretinin bordroda yer aldığı kadar olduğunu, gerçek ücret üzerinden bildirim yapıldığını savunmuştur. Mahkemece davacının aylık ücretinin, ücret bordrosunda yer aldığı gibi aylık brüt 1.119,00 TL olduğunun kabulü ile hesaplama yapılarak alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ne var ki bu kabul, tarafların iddia ve savunmaları ve dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Zira dosya kapsamında dinlenilen tanıklar işyerinde saat ücreti ile çalışıldığını, asgari ücretin bankaya ödendiğini, aradaki farkın haricen ise ödemeye konu edildiğini ifade etmişlerdir. Davalı tanığı ... da “Maaşlarımızın asgari ücret kısmı bankaya yatıyor kalanını da elden ödüyorlar, şu an saat ücreti olarak 7,00 TL alıyorum, aylık kaç saat çalışmışsam ücretimi alıyorum” şeklindeki ifadesi ile işyerinde saat ücreti ile çalışıldığını ve bordro ücretinin dışında elden ödeme yapıldığını doğrulamıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının saat ücreti ile çalıştığının kabulü ile talep konusu alacakların saat ücretine göre hesaplanması gerekirken bordroda yer alan aylık ücret miktarına göre hesaplama yapılması isabetli değildir.
    Öte yandan, dosya içeriğine göre, saat ücreti ile çalıştığı anlaşılan davacının fazla mesai alacağı hesaplanırken yapılması gereken, saat ücreti miktarının 0,5 çarpanı ile çarpılarak sonuca ulaşılmasıdır. Ancak karar davalı tarafından temyiz edilmediğinden, davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi de dikkate alınıp, önceki hükümde yer alan belirleniş şeklinden kaynaklı kazanılmış hakkın da gözetilerek fazla mesai alacağının buna göre hesaplanması gerekmektedir.
    Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.07.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi