Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2019/2807
Karar No: 2021/4516
Karar Tarihi: 06.10.2021

Danıştay 9. Daire 2019/2807 Esas 2021/4516 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2807
Karar No : 2021/4516

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) : … Petrokimya Holding A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, kurum kazancının tespitinde yurtdışı harcamalarına ilişkin olarak götürü gider indiriminin uygulanması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyanname üzerine 2017/Ocak-Eylül dönemine ilişkin 1.884.572,91 TL tutarındaki geçici vergi tahakkukunun iptaline ve 2017/Temmuz-Eylül döneminde fazladan ödenen 608.156,89 TL'nin tecil faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; öncelikle dava konusu edilen 2017/Ocak-Eylül dönemi için tahakkuk ettirlen 1.884.572,91 TL tutarındaki tahakkukun, 1.276.416,02 TL tutarındaki 2017/Ocak-Haziran dönemine karşılık gelen bölümüne karşı açılan davada, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile anılan tahakkunun iptaline karar verildiğinden, anılan kısım bakımından davanın konusuz kaldığı; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/1. maddesinin ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinden döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşini aşmamak üzere belgelenemeyen harcamaları karşılamak üzere kabul edilen götürü gider uygulamasında indirimleri herhangi bir ispat şartına bağlamadığı gibi indirim hakkının 194 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile getirilen düzenleme ile sınırlandırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı; tecil faizi istemi bakımından ise haksız yere fazladan alınan vergi ve harç nedeniyle yoksun kalınan tutarın ödemenin yapıldığı tarihten itibaren, Danıştayın yerleşik hale gelen içtihatlarıyla kabul edilen ve bu husustaki genel hükümleri içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da öngörülen oranda faiz uygulanarak ilgilisine ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen kabulüne; 2017/Temmuz-Eylül dönemine karşılık gelen 608.156,89 TL tutarındaki geçici vergi tahakkukunun iptaline ve fazladan ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının faiz hükmüne ilişkin istinaf isteminin reddine; davalı idarenin istinaf başvurusunun ise kısmen reddine, kısmen kabulüne karar verilerek; davacı tarafından ödenen tutarın tecil faiziyle birlikte iadesi talebinde bulunulmasına karşın, Dairemizce de benimsenen gerekçeyle mahkemesince yasal faiziyle birlikte iadesine dair hüküm kurulmuş ise de, yasal faiz oranının tecil faiz oranından düşük olduğu dikkate alındığında, davacının faize ilişkin talebinin bir kısmının kabul edilmediğinin ortada olduğu, bu nedenle kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine asgari vekalet ücret tarifesince vekalet ücretine hükmedilmesi icap ettiği gerekçesiyle davacı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
DAVALI İDARENİN İDDİALARI: Davacı şirketin götürü gider indirimi hakkından faydalanabilmesi için yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak gerçekte bir gider yapmış olması ve yaptığı bu giderler nedeniyle işletme varlığında bir azalma olması gerektiği, bunun da muhasebeleştirilmiş olması gerektiği, 194 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ve yargı kararının yerine getirilmesi hali dışında idare tarafından faiz ödenmesini gerektiren yasal düzenleme bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi uyarınca dava konusu tutarın tecil faiziyle iadesi gerektiği iddiasıyla kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir. Davacı tarafından ise, yasal dayanaktan yoksun olan davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği; davacının temyiz isteminin ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 15/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6322 sayılı Kanun ile eklenen 4. fıkrası ve geçici 29. madde uyarınca uyuşmazlık konusu tutarın tecil faiziyle iadesi gerektiğinden kabulü ile kararın faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı tarafından, kurum kazancının tespitinde yurtdışı harcamalarına ilişkin olarak götürü gider indiriminin uygulanması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyanname üzerine 2017/Ocak-Eylül dönemine ilişkin 1.884.572,91 TL tutarındaki geçici vergi tahakkukunun iptaline ve 2017/Temmuz-Eylül döneminde fazladan ödenen 608.156,89 TL'nin tecil faiziyle iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa Mahkemesinin 10/2/2011 tarihli ve E.:2008/58, K.: 2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarihli, 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin dördüncü fıkrasında "fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği, söz konusu 120. maddede ise; vergi hatalarının düzeltme fişine dayanılarak düzeltileceği, hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla verginin, aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunacağı, düzeltme fişinin bir nüshasının, reddedilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle mükellefe tebliğ edileceği belirtilmiştir.
213 sayılı Kanun'un yine aynı Kanunla eklenen geçici 29. maddesinde ise bu Kanunun 112. maddesinin 4. fıkrasının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanacağı öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, götürü gider indirimi tutarına ilişkin olarak tahakkuk ettirilip ödenen geçici verginin kaldırılması ve iadesine ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, davalı idarece ileri sürülen temyiz nedenleri kararın belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından ileri sürülen temyiz iddialarının incelenmesine gelince;
213 sayılı Kanun ile, daha önce fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerden, sadece vergi hatalarından kaynaklananların iadesinde tecil faiziyle geri ödenmesi öngörülmüş iken, yukarıda metni verilen madde hükümleri ile diğer tüm hallerde, yargı kararıyla tespit edilmiş olanlar dahil olmak üzere, 15/06/2012 tarihinden sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte mükellefe iadesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2017/Nisan-Haziran dönemi için tahakkuk ettirilen geçici verginin, davacıdan 15/06/2012 tarihinden sonra tahsil edildiği açık olduğundan, 213 sayılı Kanun'un 112. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tecil faiziyle iadesine hükmedilmesi gerekirken, Vergi Mahkemesi kararının yasal faize ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hususun, yeniden verilecek kararda değerlendirileceği tabidir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının faize ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısmının ONANMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 06/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi