Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2018/6097
Karar No: 2021/4289
Karar Tarihi: 06.10.2021

Danıştay 3. Daire 2018/6097 Esas 2021/4289 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6097
Karar No : 2021/4289


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Grup İnşaat Mühendislik Petrol Gıda Hayvancılık Danışmanlık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı/ANKARA

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, iki yıldan fazla süreyle aktiflerinde kalan taşınmazın satışından elde edilen kazancın katma değer vergisinden istisna olduğu ihtirazi kaydıyla ödenen katma değer vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116 ila 124. maddelerinde düzeltme ve şikayet başvurusu kapsamındaki vergi hatalarının sayma yoluyla düzenlendiği, davacının yaptığı başvurunun sayılan vergi hatalarından hiçbirisine girmediği, hukuki irdeleme gerektiren bir ihtilaf olduğu, mevzuat hükümlerinin yorumunu gerektiren böyle bir incelemenin ancak ihbarnameye karşı açılan davalarda yapılabileceği , düzeltme ve şikayet başvurusu yolunun vergilendirme işlemleri için öngörüldüğü, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kamu alacağının tahsili amacıyla tesis edilen ödeme emrinin bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, tahakkuk eden kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri üzerine ihtirazı kayıtla yapılan ödemenin iadesi talebinin düzeltme ve şikayet başvurusuna konu edilebilecek nitelikte bir vergilendirme işlemi olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Başvurunun 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında yapılan bir müracaat olduğu, düzeltme ve şikayet kapsamına konu edilen işlemin ödeme emrinin tebliği ile öğrenildiği, düzeltme ve şikayet yolunun sadece vergilendirme işlemlerinde başvurulabileceği yolundaki gerekçenin mevzuata aykırı olduğu, uyuşmazlığın verginin mevzuunda hata olarak değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu taşınmazın hayvancılık yapılmak üzere alındığı, bu faaliyet gerçekleştirilemediğinden 5 yıla yakın bir süreden sonra satıldığı, satışın ticari faaliyet kapsamında olmadığı, satıştan doğan kazancın kurumlar vergisi ve katma değer vergisinden istisna olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Başvurunun düzeltme ve şikayet kapsamında olmadığı, davacı şirketin faaliyet konuları arasında taşınmaz satışının da bulunduğu, bu sebeple sözü edilen gayrimenkul satış kazancının katma değer vergisine tabi olduğu ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesinin kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca ...-TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 06/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.



(X)-KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116. maddesinde vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış; 117. maddesinde, matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması hesap hataları olarak; 118. maddesinde ise, mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hata vergilendirme hataları olarak sayılmıştır. Aynı Kanun'un 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmış, 126. maddesinde ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği veya haczin yapıldığı tarihe göre düzeltmede zamanaşımına yönelik hükümlere yer verilmiştir.
Ödeme emri düzenlenmesi veya haciz tatbiki gibi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulamasından doğan işlemlerin, 213 sayılı Kanunda öngörülen vergilendirme sürecinin nihai amacı olan "verginin tahsiline" yönelik olduğu; 213 sayılı Kanun'un 116. maddesinde, haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlan vergi hatasının verginin tahsiline yönelik işlemlerde de söz konusu olabileceği açıktır. Öte yandan, gerek 6183 sayılı Kanunda, gerek 213 sayılı Kanun'da mükelleflerin 6183 sayılı Kanun'un uygulamasından kaynaklı anılan işlemlere karşı, uyuşmazlıkların daha hızlı ve daha düşük maliyetle çözümlenmesine olanak sağlayan düzeltme ve şikayet yoluna başvurulmasını engelleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Kaldı ki, 213 sayılı Kanun'un 126. maddesinde ödeme emri ve hacizden söz edilmesi de, bu işlemlerin açıkça düzeltme ve şikayet kapsamı dışında bırakılmadığını göstermektedir.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüyle, ödeme emrinin düzeltme ve şikayet başvurusuna konu edilebilecek nitelikte bir işlem olmadığı yönündeki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi