Esas No: 2019/5539
Karar No: 2021/4514
Karar Tarihi: 06.10.2021
Danıştay 9. Daire 2019/5539 Esas 2021/4514 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5539
Karar No : 2021/4514
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) : … Petrokimya Holding A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, kurum kazancının tespitinde yurtdışı harcamalarına ilişkin olarak götürü gider indiriminin uygulanması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyanname üzerine 2017 yılı için tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin, 2.518.387,36 TL tutarındaki kısmının kaldırılmasına ve fazladan ödenen tutarın tecil faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/1. maddesinin ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinden döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşini aşmamak üzere belgelenemeyen harcamaları karşılamak üzere kabul edilen götürü gider uygulamasında indirimleri herhangi bir ispat şartına bağlamadığı gibi indirim hakkının 194 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile getirilen düzenleme ile sınırlandırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı; tecil faizi istemi bakımından ise haksız yere fazladan alınan vergi ve harç nedeniyle yoksun kalınan tutarın ödemenin yapıldığı tarihten itibaren, Danıştayın yerleşik hale gelen içtihatlarıyla kabul edilen ve bu husustaki genel hükümleri içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da öngörülen oranda faiz uygulanarak ilgilisine ödenmesi gerektiği, bu sebeple, davacının faize ilişkin isteminin, yasal faiz oranına kadarki kısmının kabulü, yasal faiz oranını aşan kısmının ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; fazladan ödenen verginin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
DAVALI İDARENİN İDDİALARI: Davacı şirketin götürü gider indirimi hakkından faydalanabilmesi için yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak gerçekte bir gider yapmış olması ve yaptığı bu giderler nedeniyle işletme varlığında bir azalma olması gerektiği, bunun da muhasebeleştirilmiş olması gerektiği,194 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi uyarınca dava konusu tutarın tecil faiziyle iadesi gerektiği iddiasıyla kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Taraflarca, yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği; davacının temyiz isteminin ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 15/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6322 sayılı Kanun ile eklenen 4. fıkrası ve geçici 29. madde uyarınca uyuşmazlık konusu tutarın tecil faiziyle iadesi gerektiğinden kabulü ile kararın faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacı tarafından, kurum kazancının tespitinde yurtdışı harcamalarına ilişkin olarak götürü gider indiriminin uygulanması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyanname üzerine 2017 yılı için tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin, 2.518.387,36 TL tutarındaki kısmının kaldırılması ve fazladan ödenen tutarın tecil faiziyle iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT: Anayasa Mahkemesinin 10/2/2011 tarihli ve E.:2008/58, K.: 2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarihli, 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin dördüncü fıkrasında "fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120 nci madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği, söz konusu 120. maddede ise; vergi hatalarının düzeltme fişine dayanılarak düzeltileceği, hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla verginin, aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunacağı, düzeltme fişinin bir nüshasının, reddedilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle mükellefe tebliğ edileceği belirtilmiştir.
213 sayılı Kanun'un yine aynı Kanunla eklenen geçici 29. maddesinde ise bu Kanunun 112. maddesinin 4. fıkrasının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanacağı öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, götürü gider indirimi tutarına ilişkin olarak tahakkuk ettirilip ödenen kurumlar vergisinin kaldırılması ve iadesine ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, davalı idarece ileri sürülen temyiz nedenler, kararın belirtilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, faiz istemine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davacı tarafından ileri sürülen temyiz iddialarının incelenmesine gelince;
213 sayılı Kanun ile, daha önce fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerden, sadece vergi hatalarından kaynaklananların iadesinde tecil faiziyle geri ödenmesi öngörülmüş iken, yukarıda metni verilen madde hükümleri ile diğer tüm hallerde, yargı kararıyla tespit edilmiş olanlar dahil olmak üzere, 15/06/2012 tarihinden sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte mükellefe iadesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2017 yılı için tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin, davacıdan 15/06/2012 tarihinden sonra tahsil edildiği açık olduğundan, 213 sayılı Kanun'un 112. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tecil faiziyle iadesine hükmedilmesi gerekirken, Vergi Mahkemesi kararının yasal faize ilişkin hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının faize ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısmının ONANMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 06/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.