15. Ceza Dairesi 2018/8197 E. , 2020/2999 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1-3, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 30/11/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede,
Sanığın, internet sitesi yoluyla arsa satış ilanı verdiği, ilanı gören katılanın sanığı aradığı ve aralarındaki anlaşma gereğince Ankara iline giderek sanık ile buluştuğu, sanığın Adana ili 100. Yıl Mahallesinde kendi adına tapulu bin metrekare arsasının olduğunu söylediği, yapılan pazarlık sonucu 900.000 TL karşılığında anlaştıkları, sanık tarafından katılan adına Ankara 42. Noterliğinde Adana ilinde bulunan taşınmazların satışı konusunda vekaletname verildiği, satış vekaletini alan katılanın sanığa 200.000 TL elden ödeme yaptığı, daha sonra katılanın sanığın hesabına 700.000 TL parayı da gönderdiği ancak yaptığı araştırmada sanığın Adana ilinde taşınmazı bulunmadığını tespit ettiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, internet sitesi vasıtası ile ilan vermesine rağmen, katılanın bu ilan ile aldatılmadığı, sanığın yanına giderek görüşme yapan katılanın, sanığın bu görüşmedeki beyan ve davranışları ile ikna edildiği, ayrıca emlak komisyonculuğu işi karşılığında alınan bedeller için Vergi Usul Kanunu gereğince serbest meslek makbuzu düzenlenmemesi nedeniyle emlak komisyonculuğunun serbest meslek faaliyeti kapsamında olmadığı anlaşılmakla, sanık ikrarı, katılan beyanı, banka dekontları ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın eyleminin basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak, suç konusunun önem ve değeri ile meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, cezaların orantılılık ilkesi ile hak ve nesafet kurallarına uygun düşmeyecek şekilde hüküm kurulmak suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 02/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.