23. Hukuk Dairesi 2016/2030 E. , 2018/3193 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki menfi tespit, itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vekili.... davacı-karşı davalı vekili Avukat ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında çöp toplama işini konu alan hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davalının, müvekkili şirket aleyhine faizi ile birlikte toplam 64.506,61 TL üzerinden haksız icra takibi başlattığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığının tesptini, dosya borcuna mahsuben ödenen 9.500,00 TL’nin istirdatını talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı hakkında faizi ile birlikte 18.811,72 TL’nin tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında alt-üst işveren ilişkisi bulunduğu, asıl davada davalı alt yüklenici ...’ın, davacı ....’den toplam 120.992,22 TL alacaklı olduğu, buna mukabil davacı şirketin davalıya toplam 108.871,90 TL ödeme yaptığı, bu itibarla, davalının, asıl davaya konu icra takibinde alacağının 12.118,32 TL olduğu, davacı şirketin bu dosyaya 9.500,00 TL ödeme yaptığı; birleşen davaya konu icra takibinde ise davalı şirketin davacıya borçlu bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davacı şirketin asıl alacak yönünden 50.301,68 TL borçlu bulunmadığının, 12.118,32 TL tutarında borçlu olduğunun tespitine, davacının icra dosyasına ödediği 9.500,00 TL’nin istirdatına; birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti ve icra dosyasına ödenen meblağın istirdatı, birleşen dava ise aynı sözleşmeye dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
.../...
S.2.
Asıl davada davacı Egem-İş İnş...Ltd. Şti. dava dilekçesinde, icra takibine konu faturalara karşılık, davalı tarafa, banka havalesi, işçilerin sigorta ve vergi ödemeleri ile fazla mesai ödemeleri ve hizmet arabalarının akaryakıt ve bakım giderleri nedeniyle ödemeler yaptığını belirtip, bu kapsamda, işçi ödemeleri yönünden, isimlerini belirttiği altı işçiden her ay dördünün hizmetin ifasında görev aldığnı, bu dört işçinin sigorta ve primleri için 16.660,58 TL, fazla mesaileri için 12.920,00 TL olmak üzere toplam 29.580,58 TL ödeme yaptığını ileri sürerek, bu ödemelerin borcundan mahsubunu istemiştir. Hükme esas alınan, 18.03.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda ise davacının bu konudaki talebi aşılarak, daha fazla sayıdaki işçiye ilişkin sigorta pirim ve vergi ödemeleri ile talep olmadığı halde ücret ödemeleri de dahil edilmek suretiyle bulunan toplam 56.684,94 TL tutarındaki meblağın mahsubu doğru olmamıştır.
Ayrıca, asıl davada davacı tarafça, ...... Bank yoluyla, 17.09.2010 tarihinde yapılan 9.001,00 TL tutarlı havalenin muhatabı dava dışı ..... isimli kişi olup, davalı tarafça kabul edilmeyen bu ödemenin alacaktan mahsup edilmesi de isabetsiz olmuştur.
Diğer taraftan, davalı yüklenici hizmetin ifasında kendi adına kayıtlı bulunan ..... plakalı çöp kamyonlarının kullanıldığını, bunun dışındaki araçların kullanılmasının da işin niteliği ve çeşitli nedenlerle kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek, ancak anılan bu araçlara ilişkin olarak yapılan akaryakıt ödemelerinin mahsubunun mümkün olduğunu savunmuş, bilirkişi kurulunca, davalının bu husustaki savunma ve delilleri üzerinde durulmadan, salt davacı tarafça dosyaya sunulan araç listesi esas alınarak akaryakıt bedelinin hesaplanması hatalı olmuştur.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar da dikkate alınarak, tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri incelenerek, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre, asıl davaya konu icra takibinde davacının neticeten 12.118,32 TL borçlu bulunduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, icra dosyasına ödenen 9.500,00 TL"nin istirdatına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı-birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan asıl davada davalı-birleşen davada davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacı ..."a verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2018 tarihinde karar verildi.