Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/18234 Esas 2010/31158 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/18234
Karar No: 2010/31158
Karar Tarihi: 23.12.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/18234 Esas 2010/31158 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/18234 E.  ,  2010/31158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 15/02/2010
    NUMARASI : 2010/74-2010/70

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekilinin 6 aylık sürede takip dosyasında işlem yapılmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği ve icra müdürlüğünce bu istemin;dosyanın işlemden kaldırılması için gayrimenkul hacizlerinde 2 yıl geçmesi  gerektiği ve  icra müdürlüğünün, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığını araştırma yetkisi bulunmadığından reddine karar verildiği görülmektedir.
    Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu ise; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde 14.01.2009-29.01.2010  tarihleri arasında 6 ay süre ile işlem yapılmadığından dosyanın işlemden kaldırılması ve aksi yönde verilen yukarıda özetlenen icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına yöneliktir. Borçlu vekilinin  anılan bu başvurusunun tavsifi HUMK"nun 76. maddesi gereğince hakime aittir. Bu istem,   takibin kesinleşmesinden sonra işlemsiz bırakılması nedeni ile   alacağın zamanaşımına uğradığı  şikayetini içermektedir.
    İİK"nun 71/2. maddesinde "borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa aynı Kanun"un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almakta, İİK"nun 33/a-1. maddesinde ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir.
    Görüldüğü üzere, borçlunun İİK"nun 71. maddesine dayanan zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK"nun 04.11.1998 tarih 1998/12-763 E.,  1998/797 K.).
    Takibe konu edilen kambiyo senetleri çek vasfındadır. TTK.nun 726.maddesi, "hamilin, cirantalarla, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ayı geçmekle müruru zamana uğrar", TTK.nun 730.maddesi atfı ile aynı kanunun 662.maddesinde ise; "dava açılması, takip talebinde bulunması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebebiyle kesilir" Yine aynı kanunun 663.maddesinde de "...müruru zaman kesilince, müddeti aynı olan yeni bir müruru zaman işlemeye başlar" hükmü mevcuttur.
    Somut olayda, alacaklı vekili çeke dayalı olarak 19.08.2008  tarihinde takip talebinde bulunmuş;  ödeme emri tebligatının borçluya 29.08.2008 tarihinde tebliğ edilerek  09.09.2008 tarihininde  kesinleşen takip sonrasında, alacaklı vekilinin icra dosyasında en son borçluların nüfus aile kayıt tablolarının celbine karar verilmesini istediği ve 14.01.2009 tarihli belirtilen bu işlem ile 07.01.2010 tarihi arasında 6 aydan fazla süre içinde her hangi bir işlem yapılmamıştır. Mahkemece, 6 aylık çek zamanaşımı süresince icra dosyasında alacaklı vekilince herhangi bir işlem yapılmadığı ve zamanaşımı gerçekleştiği nazara alınarak İİK.nun 71.madde atfı ile aynı yasa 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile  istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.                                                 SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.