BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/324 Esas 2020/910 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2016/324
Karar No: 2020/910
Karar Tarihi: 29.12.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/324 Esas 2020/910 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/324 Esas
KARAR NO : 2020/910
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 29/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 29.03.2016 tarihli dava dilekçesinde, özetle; Borçlu/davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. davacı firmaya olan borcundan dolayı, diğer davalı ... tarafından keşide edilen 31.07.2015 keşide tarihli bir adet çeki verdiğini, davalılardan ...'nın 12.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde sadece ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/... Esas sayılı kararında verdiği ihtiyati tedbir kararına dayanarak usuli olarak icra takibine itiraz ettiğini, imzaya veya çekteki borcun varlığına dair herhangi bir itirazda bulunmadığını, borçlu çekteki asıl borç ilişkisini ikrar ettiğini ve çekteki imzaların kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, çekin keşide tarihinde yer alan ay kısmı davacı firma tarafından 7. ay olarak okunduğunu ve bilirkişi incelemesinde de sübut edeceği üzere carisine de bu şekilde işlendiğini, davalıların tahrifat iddiasının doğru olmadığını, çekin keşide tarihinde yer alan ay olarak tarihinin belirtildiği yerin 7. ay olmasına rağmen 9. ay olarak değerlendirilmesinde kaynaklandığını, konu ile alakalı yasal düzenlemeler çekte yer alan ve onaylanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintilerin senedin geçerliliğine ve anlamına etki edip etmediğine bakılacağı yönünde olduğunu, davalıların dayanak çeke ilişkin itirazları, iddia olunan çek keşide tarihinin icra takibinden önce olması sebebiyle bir önemi bulunmadığını, davalıların iddiaları imzaya ilişkin olmadığından davacının alacağının esasını etkileyebilecek bir itirazda olmadığını, icra takibine yapılan itirazların da hukuken kötü niyetli olduğunu, davalıların borca ve ferilerine yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazlarının, çekin esasına ilişkin olmaması, iddia olunan keşide tarihinin, 9. Ayın çekle ilgili başladığı icra takibinden önce olması, çekte yer alan keşide tarihindeki ayın 7. Ay olarak davacı tarafından okunduğunun cari kayıtların ile sabit olması, çekin keşide tarihinde bankaya ibraz edilmiş olması sebeplerinden dolayı, iptal edilerek takibin devamına, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarından dolayı % 20'den aşağı olmamak üzere icra - inkar tazminatı mahkum edilmelerine, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 15.06.2016 tarihli cevap dilekçesine özetle; Takibe konu çekin kambiyo vasfını kaybettiğini, çekin keşide kısmında tahrifat yapıldığını, kambiyo vasfını kaybeden çek için kambiyo vasfını kullanarak ciro yoluyla davalı ...'nın icra takibinde borçlu olarak gösterilmesi mümkün olmadığını, davacının sadece temel ilişkiye dayanarak ... Ltd. Şti. 'ne yönelebileceğini, söz konusu çekin Adli Tıp Kurumu tarafından incelendiği zaman çekin keşide kısmı tarafında tahrifat yapıldığının görüleceğini, davacı tarafın bahsettiği gibi kesinlikle keşide tarihinin yanlış okunması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, çekin keşide tarihinin 9 ay olduğunu, çek ciro yoluyla davacıya geçtikten sonra söz konusu tahrifat meydana geldiğini, takibe konu çekten dolayı yaptıkları resmi evrakta sahtecilik nitelikli dolandırıcılık suçlarından dolayı ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/... dosyası bulunduğunu, kambiyo vasfını kaybeden bir çek için sadece temel ilişkiye dayalı olarak ödeme yapılabileceğinden dolayı birden çok kere ödeme yapmak zorunda kalmamak için söz konusu itirazı yaptığını, izah edildiği üzere davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini. talep etmiştir.
.... İcra Müdürlüğü'nün 2015/... Esaslı dosyası dosyamız içeresine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 10.000,00-Tl asıl alacağa avans faizi tutarı 221,51 Tl ile birlikte 10.221,51.-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 10.11.2015 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; "Takibe esas alacağa dayanak çekte tahrifat yapıldığını, söz konusu çeke yönelik olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/... sayılı kararı ile ihtiyati tedbir karar verildiğini, çek aslının tahrifatsız aslı fotokopisinin mevcut olduğunu." borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.12.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dosya ve Davacı tarafın ticari defterlerini incelemesinde, ... bankası .../Kahramanmaraş 31.07.2015 tarih ve ... nolu, 10.000,00 TL tutarlı çekin, 1. Davalı ... tarafından 2. Davalı olan ... San. Tic. Ltd. Şti.'ye düzenlendiği, ilgili çekin bu kerre Davacı ...Ltd. Şti.'ye ciro edildiği, Davacı tarafından 101 10 001 Alınan çekler hesabına kaydedilen çekin, bu kerre karşılıksız çıkmasından dolayı 01.10.2015 tarihinde, 2. Davalı olan ... San. Tic. Ltd. Şti.'nin 120 01 397 nolu alıcılar hesabına virman edilerek 2. Nolu davalıdan bu çekle ilgili olarak 10.000,00 TL alacaklı konuma geçildiği, 03.03.2017 tarihinde ise 2. Davalı tarafından 10.06.2017 tarihli çek verildiği ve bu çekinde aynı tarihte ödendiği, dolayısı ile bu çekle ilgili bir alacak kalmadığı müşahede edilmiştir. Diğer yandan Davacı yanın talep ettiği icra inkar ve diğer taleplerin takdir Mahkemenize ait olacağı,” Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. davacı firmaya olan borcundan dolayı, diğer davalı ... tarafından keşide edilen 31.07.2015 keşide tarihli bir adet çeki verdiği anlaşılmaktadır. Davalılardan ...'nın 12.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde sadece ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/... Esas sayılı kararında verdiği ihtiyati tedbir kararına dayanarak usuli olarak icra takibine itiraz ettiğini, imzaya veya çekteki borcun varlığına dair herhangi bir itirazda bulunmadığını, borçlu çekteki asıl borç ilişkisini ikrar ettiğini ve çekteki imzaların kendisine ait olduğunu kabul ettiğini beyan etmesine rağmen takip durduğundan bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya ve Davacı tarafın ticari defterlerini incelenmesinde, ... bankası .../Kahramanmaraş 31.07.2015 tarih ve ... numaralı, 10.000,00 TL tutarlı çekin, 1. Davalı ... tarafından 2. Davalı olan ... San. Tic. Ltd. Şti.'ye düzenlendiği, ilgili çekin bu kerre Davacı ...Ltd. Şti.'ye ciro edildiği, Davacı tarafından 101 10 001 Alınan çekler hesabına kaydedilen çekin, bu kerre karşılıksız çıkmasından dolayı 01.10.2015 tarihinde, 2. Davalı olan ... San. Tic. Ltd. Şti.'nin ... nolu alıcılar hesabına virman edilerek 2. Nolu davalıdan bu çekle ilgili olarak 10.000,00 TL alacaklı konuma geçildiği, 03.03.2017 tarihinde ise 2. Davalı tarafından 10.06.2017 tarihli çek verildiği ve bu çekinde aynı tarihte ödendiği, dolayısı ile bu çekle ilgili bir alacak kalmadığı müşahede edilmiştir.
Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2015 yıllarına ait e-defterlerin beratlarının usulüne uygun olduğu, davacı yanın 2015 yılına ait e-ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı yan incelemeye gelmemiş defter ve belge sunmamıştır.
Dava konusu çek itirazdan hemen sonra ödenmiş olmakla hüküm kurulmasına gerek kalmadığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
2-Ödemenin dava açıldıktan sonra yapıldığından, yargılama masraflarının ve ücret vekaletin davalıdan tahsiline,
3-54,40-TL karar harcının peşin alınan 123,45-TL den düşümü ile kalan 69,05-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 956,90-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2020
Katip ...
e-imza
Hakim ...
e-imza
