Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Hakaret eyleminden kurulan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2- Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükümlerin aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, tehdit suçundan açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi ve CMK"nın 231/11. maddesine yanlış anlam yüklenilerek her iki suçtan kurulan hükümlerde anılan madde uyarınca indirime gidilmesi, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyizinin sanık lehine olması nedeniyle bozmaya konu edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; a-Hükmün açıklanmasına dayanak teşkil eden Afyonkarahisar Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/401 E.-2012/513 K. sayılı ilamına konu suç tarihinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden önce olduğu ve bu nedenle de hükmün açıklanamayacağının gözetilememesi, b-Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması, yine sanığa isnat edilen TCK"nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin yeni düzenleme yapılmış olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.