Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/740 Esas 2018/2127 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/740
Karar No: 2018/2127
Karar Tarihi: 26.03.2018

Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/740 Esas 2018/2127 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Orman muhafaza memuru olan sanık, zimmet suçu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın basit zimmet suçu işlediği kararını vermiş ve cezai yaptırımın 10 yıl ile sınırlı olduğuna dikkat çekmiştir. Ancak, mahkeme yanılgılı bir hukuki değerlendirme sonucu zamanaşımı nedeniyle düşürülme kararı vermiştir. Bunun nedeni, cezai yaptırıma tabi olan suçun son tarihinin geçmediği göz ardı edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, suç tarihi ile inceleme günü arasında ilaveli zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmış ve sanıklar hakkında açılan kamu davası zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır:
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 202/1 (zimmet suçu)
- TCK madde 102/3 (dava zamanaşımı süresi)
- Türk Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 223/8 (zamanaşımı nedeniyle düşürülme) ve madde 321 (kararın bozulması)
- 5320 sayılı Kanun madde 8/1 (kanun yararına bozma)

5. Ceza Dairesi 2016/740 E. , 2018/2127 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Zamanaşımı nedeniyle düşürülme

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Orman muhafaza memuru olan sanığın zimmet eylemlerinin uyulmasına karar verilen bozma ilamımızda da belirtildiği gibi zincirleme biçimde basit zimmet suçu niteliğinde olduğu, 765 sayılı TCK"nın 202/1. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Yasanın 102/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, son suç tarihinin de 21/03/1999 olmasına göre hüküm tarihi itibariyle bu sürelerin dolmadığı gözetilmeden yanılgılı hukuki değerlendirmeyle zamanaşımı nedeniyle düşürülme kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak suç tarihi olan 21/03/1999 ile inceleme günü arasında 15 yıllık ilaveli zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanıklar hakkında açılan kamu davasının aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.