Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/18108 Esas 2014/10974 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18108
Karar No: 2014/10974
Karar Tarihi: 15.05.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/18108 Esas 2014/10974 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/18108 E.  ,  2014/10974 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Silopi Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarihi : 22.05.2013
    No : 2010/362-2013/210

    Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalılardan teselsülen tahsili istmine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 10 ve 26. maddeleridir.
    Dosya kapsamına göre, Silopi-B.. Köyü"nde bulunan evinin yanına ek bina yaptırmak isteyen R.. U.., kaba işlerini yapması için ustabaşı konumundaki A.. B.. ile anlaşmış olup, olay günü beton dökümü işinde A.. Y.. ve ekibinin çalıştığı, mastar çekmekte olan sigortalının kalıbın çökmesi sonucu beton ile demirlerin arasında kalarak vefat ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki belirlemelerin, ceza davasında yapılan tespitlere dayalı olduğu anlaşılmakta ise de, ceza davasının akıbetinin araştırılmadığı görülmüştür
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45 - 61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Ancak, Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 tarih ve 2011/19-639 Esas, 2012/30 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kesin bir mahkumiyet anlamında bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da hukuk hakimini bağlamayacağının kabulü gerekir.
    Bu nedenle, ceza davasının akıbeti araştırılarak, cezada kesinleşen maddi olgu olmadığı anlaşılırsa, kazanın ne şekilde gerçekleştiği, traktörün gırgır vincinin kalıplara değmesi sonucu meydana gelip gelmediği, traktörü kimin kullandığı araştırılarak, A.. B.. ve A.. Y.."nun ekip başı konumunda oldukları gözetilerek, R.. U.. dışındaki davalılar yönünden 506 sayılı Yasa"nın 26/2 maddesine göre ve R.. U.."ın ise işveren sıfatıyla 506 sayılı Yasa"nın 26/1 maddeye göre sorumluluğunu irdeleyen, konusunda ve işçi sağlığı ile iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden oluşa ve mevzuata uygun kusur raporu alınmalıdır
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.