22. Hukuk Dairesi 2017/18852 E. , 2019/14805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 1989 yılında ... Belediyesinde işe başladığını, 31.03.2014 tarihinden itibaren 6360 sayılı Yasa gereği Kozan Belediyesinde çalışmaya devam ettiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının tahsili için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/8 esas sayılı dosyası ile 04.01.2013 tarihinde dava açtıklarını, davanın kabulüne dair verilen kararının Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından onandığını, fakat 04.01.2013 tarihinden sonra da maaş ödemelerinin yine eksik yapıldığını ileri sürerek davacının 04.01.2013 tarihinden itibaren hak kazandığı toplu iş sözleşmesi farkı, ikramiye ve ilave tediye alacağı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın muhatabının ... değil, ... Belediyesi olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının hak kazandığı herhangi bir alacağının bulunmadığını, çalışma saatlerinin 08:00-17:00 arasında olduğunu, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6360 sayılı Kanunun 1. maddesi ile “(1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
(2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.” düzenlemesi öngörülmüştür. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında, 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan alacak ve borçlarını katılacakları ilçe belediyesine bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren bir ay içinde bildireceği, 3. fıkrasında da, 1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredileceği, devir işleminin ilk mahalli idareler genel seçimi itibarıyla uygulamaya konulacağı ifade edilmiştir.
Kanunun geçici 1. maddesinin 10. fıkrasına göre ise, “devredilecek Devlet memurları hakkında 5393 sayılı Kanunun 50 nci maddesi hükümleri uygulanır. Devir tarihi itibarıyla müdür ve daha üstü yönetici unvanlı kadrolarda bulunanlar hakkında 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri de uygulanır. Bu şekilde devredilen memurlar ile 5216 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi hükümleri uygulanmak suretiyle devredilecek sözleşmeli personelin fark tazminatı hesabında, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre yapılan ödeme dikkate alınmaz. Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2012 yılı Eylül ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir.”
Somut olayda, ... Belediyesi bünyesinde çalışmakta olan davacının, dava dışı ... Belediye Başkanlığının kapanarak davalı ... Başkanlığına dahil olması sebebiyle 6360 sayılı Kanunun açıklanan hükümleri doğrultusunda anılan Belediye bünyesinde çalışmaya başladığı taraflar arasında uyuşmalık konusu değildir. Davacı bir kısmı ... Belediyesi bir kısmı da Kozan Belediyesi bünyesinde geçen çalışmalarına ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını talep etmiş olup, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek, raporda hesaplanan fark alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hangi dönemde hangi toplu iş sözleşmesinden yararlandığı konusunda herhangi bir ayrım yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmakta olup, hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi yerinde değildir.
Dosya kapsamından davacının, 07.06.1989-01.04.2014 tarihleri arasında 41085 sicil sayılı ... Belediyesinde, 02.04.2014-14.09.2014 tarihleri arasında 6354 işyeri sicil sayılı davalı ... Belediyesi bünyesinde çalıştığı ve iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiği tespit edilmektedir. Eldeki dava, davacının 04.01.2013 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen fark alacaklarının tahsiline ilişkindir. Davacı 04.01.2013 tarihinden önceki dönem için, ... Belediyesi ile Genel Hizmetler İşçileri Sendikası arasında bağıtlanan ve 01.03.2012-28.02.2014 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/8 esasına kayıtlı davayı açmış olup, kesinleşen karara göre bu döneme ilişkin fark alacaklarını tahsil etmiştir. Buna göre, davacının ... Belediyesinde çalıştığı sırada, ilgili Belediye ile Genel Hizmetler İşçileri Sendikası arasındaki bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yararlandığı kesinleşen dosya ile de sabittir. Ancak dava dışı ... Belediyesinin 6360 sayılı Kanuna göre tüzel kişiliğinin ortadan kalkması üzerine davacının 02.04.2014 tarihi itibariye ... bünyesinde çalışmaya başladığı göz önüne alındığında, davacının önceki işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya devam edip etmeyeceği sorunu ile karşılaşılmaktadır. Somut olayda, davacının Kozan Belediyesinde çalışmaya başladığı sırada, hem ... Belediye Başkanlığı ile Genel Hizmetler İşçileri Sendikası arasında bağıtlanan ve 01/03/2014-29/02/2016 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinin yürürlükte olduğu; hem de ... ile Hizmet iş Sendikası arasında bağıtlanan 24/02/2014 imza tarihli, 01/01/2014-31/12/2015 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinin yürürlükte bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, bir taraftan ... Belediye Başkanlığına ait işyerinde 01.03.2012-28.02.2014 döneminde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmış, bunun yanında da ... ile Hizmet İş Sendikası arasında düzenlenen 18/02/2014 tarihli anlaşma tutanağında yer alan “01.03.2013 - 31.12.2013 Tarihleri arasında geçerli Toplu İş Sözleşmesindeki parasal maddelerin dışındaki maddelerin 01.01.2014 - 31.12.2015 tarihleri arasında geçerli olacak sözleşmede de aynen kabul edilmesine, parasal maddeler ise her bir maddeye 1 .Yıl için %10 2.Yıl için ise %10 oranında zam yapılmasına karar verildi. Ancak 2.Yıl Enflasyon Rakamı zammın üstünde olması halinde zam enflasyon oranında olacaktır. Kurban Bayramı Harçlığı 300.00-TL. net olarak ödenecektir.” hükmü dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Oysa, davacının ... Belediyesinde çalıştığı sırada işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin, davacının ... bünyesinde çalışmaya başladığı tarihten sonra da, yürürlük süresi sona erinceye kadar uygulanmaya devam edeceği dikkate alınmalıdır. Hal böyle iken, davacının 6360 sayılı Kanun gereği 02.04.2014 tarihinde Kozan Belediye Başkanlığına girişinin yapılması, doğrudan ... ile Hizmet İş Sendikası arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yahut taraflar arasındaki 18.02.2014 tarihli anlaşma tutanağından yararlanmasını sağlamaz. Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamında davacının sendika üyelik bilgilerinin tam olarak bulunmadığı tespit edilmektedir. Bu itibarla, davacının hangi tarihte hangi sendikaya üye olduğu yöntemince araştırılmalı ve öncelikle taraf sendikanın bağıtladığı toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi gerektiği göz ardı edilmemelidir. Daha sonra ise 6360 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak, davacının hangi toplu iş sözleşmesi hükümlerinden hangi tarihe kadar yararlanabileceği konusunda bir ayrım yapılarak davacının tüm talepleri konusunda tabi olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yeniden değerlendirme yapılarak bir sonuca varılmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile hatalı bilirkişine itibar edilerek hüküm kurulması yerinde değildir. Temyiz edilen kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.