5. Hukuk Dairesi 2020/11111 E. , 2021/8474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 08/06/2021 günü temyiz eden davacı idare vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davalılar vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... İli,... İlçesi, ... Mahallesi 416 ada 77 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin bozma ilamı öncesi mahkemece verilen 5.10.2012 tarihli kararda dava konusu taşınmazın metrekare bedelinin 13,00-TL/m² belirlenerek bu bedel üzerinden kamulaştırma bedelinin tespit edildiği ve bu kararın sadece davalılardan ... vekili tarafından temyiz edildiği nazara alındığında, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden bozma ilamı öncesi belirlenen metrekare birim bedelinin kesinleştiği gözetilmeksizin, bozma ilamı sonrası davacı idare yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek fazla kamulaştırma bedeline hükmedilmesi,
Kabule göre de;
2-Bozma ilamı sonrası tespit edilen 419.033,82-TL bedelden, ilk kararla hükmedilen 92.707,80-TL"nin mahsubu sonrası oluşan fark bedel 326.325,82-TL olduğu halde hüküm fıkrasında 329.545,00-TL olarak yazılması,
Doğru olmadığı gibi;
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak bozma sonrası tespit edilen ve karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine karar verilen fark bedelin derhal ödenmesi gerektiğinden,
Mahkeme kararın açıklanan nedenlerle davacı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.