Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1450
Karar No: 2021/3670
Karar Tarihi: 30.06.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/1450 Esas 2021/3670 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/1450 E.  ,  2021/3670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT - İPOTEĞİN FEKKİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, tazminat ve ipoteğin fekki davası sonunda, yerel mahkemece davalılar Ziraat Bankası, Hazine ve Tapu Müdürlüğü hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın idari yargının görev alanına girmesinden dolayı mahkemenin görevsizliğine, diğer davalılar yönünden iyiniyetli oldukları gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik HakimiZeynep ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki; olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir.
    Asıl ve birleştirilen davada davacılar, dava konusu 82 ada 1(yeni 82 ada 132,133 ve 134) ve 34 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduklarını, ... Satış Müdürlüğü"nün 1995/91 sayılı dosyası ile taşınmazların satıldığını, bilahare ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1997/331Esas, 1998/69Karar sayılı kararı ile ihalesinin feshine karar verildiği ve kesinleştiğini, dava sonucu beklenmeden ihale kesinleştirilerek taşınmazların alıcı davalılar ...ve ... adına tescil edildiğini, davalıların tescilin yolsuzluğunu bildiğinden taşınmazları devrettiğini, taşınmazların ipotekli olarak devredildiğini, kayıt maliklerinin durumu bilen kişiler olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptaline, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekkine, ipotekten ari olarak eski hale getirilmesi ile adlarına tescile, olmazsa tazminata, davalı ..."nın ihaleyi yapan satış memurunun kusurlu olduğu iddia ve şikayetine rağmen ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 1996/4898 hazırlık ve 1996/2459 takipsizlik kararı ile satış müdürü hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, yapılan yasaya aykırı işlemden zarar gördüklerini, yolsuz ihale nedeniyle uğradığı zararın tespit edilerek tazminatın ...’dan tahsiline karar verilmesini istemişler, davacı ...’in 13.11.2015 tarihinde ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Yargılama sırasında dava konusu 82 ada 134 parsel sayılı taşınmazın devri nedeniyle HMK 125. maddesi gereğince taşınmazı devralan ...’ın davaya dahil edilmesini talep etmişlerdir.

    Asıl ve birleştirilen davada davalılar, taşınmazların bedeli ödenerek satın alındığınını, iyiniyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davalılar Ziraat Bankası, ... ve Tapu Müdürlüğü hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın idari yargının görev alanına girmesinden dolayı mahkemenin görevsizliğine, kötü niyetli oldukları kanıtlanamadığından diğer davalılar yönünden asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Gerçekten; davalılar ... ve ...adına oluşan tescilin dayanağı olan ihale iptal edildiğine göre tescilin yolsuz duruma düştüğü ve taşınmazları ... ve ...den edinen kişilerin kötü niyetli olmaları halinde tapunun iptal edileceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece son kayıt maliklerinin iyi niyetli olup olmadıkları konusunda hükme yeterli bir araştırma yapılmış değildir... Hal böyle olunca, son kayıt maliklerinin iyi niyetli olup olmadıklarının yukarıdaki ilkeler uyarınca araştırılması, öncelikle taşınmazların kim ya da kimler tarafından kullanıldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, kollukça yapılan araştırmada tespit edilen hususların değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken iyi niyet konusunda hükme yeterli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından ve dava konusu edilen her bir parsel bakımından dava sebebi farklı olduğundan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilen davalılar yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi hükmünün gözetilmemesi doğru olmadığı gibi, birleştirilen davaların ayrı dava olma özelliklerini korudukları dikkate alınmadan asıl ve birleştirilen davalar açısından davalılar lehine tek avukatlık ücretine hükmedilmesi de doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davalılar Ziraat Bankası, ... ve Tapu Müdürlüğü hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın idari yargının görev alanına girmesinden dolayı mahkemenin görevsizliğine, diğer davalılar yönünden iyiniyetli oldukları gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; 14/02/1951 gün ve 1949/17 Esas, 1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç kısmında belirtildiği üzere; vakıa ve karinelerden, olayda kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirlenmiş olan kimsenin kötüniyetinin, diğer tarafa ispat ettirilmesine artık sebep ve vecih kalmayacağına ve dava hakkının doğumunu sağlayan veya bertaraf eden iyiniyetin ve kötüniyetin bu durumda mahkemece re"sen nazara alınabileceğine karar verilmiştir.
    Eldeki davada; asıl davada dahili davalı ... ve birleştirilen davada davalı ... yönünden kötüniyetli oldukları ispat edilemediği gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.
    Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Somut olayda; davalı ...’nin Ziraat Bankası’ndan kredi alarak adına kayıtlı taşınmazlara ipotek koydurduğu, dava konusu 82 ada 34 parsel sayılı taşınmazın ipotekli olarak önce doktor olduğu ve tanışıklığı olduğu belirtilen dava dışı Şükrü Tokatlıoğlu’na, onunda kısa zaman sonra yine ipotekli olarak davalı ...’ya devrettiği, nüfus kayıtlarından davalı ...’nın kardeşi ile davalı ...’nin kızının evli olduğu, akrabalıkları bulunduğu, dava konusu 82 ada 132 parselin ise yine ...adına üzerinde ipotek varken vekil olarak oğlu ...arafından emniyet araştırmasında Yusuf’un arkadaşı olduğu belirtilen davalı ...’a devredildiği, taşınmazların ...tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, davalıların edinimlerinde TMK"nin 1024. maddesi anlamında ayni hakkın yolsuz olarak tescil edilmiş olduğunu bilmesi gereken üçüncü kişi konumunda oldukları, bu nedenle TMK"nin 1023. maddesinde sözü edilen iyiniyet kuralından yararlanamayacakları sonucuna varılmaktadır.
    Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu’nun 5. maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle icra görevlilerinin haksız eylemlerine dayanan tazminat istemlerinin adli yargıda görülmesi gerekmektedir.


    Hal böyle olunca; davalılar... ve ... yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ...’na yönelik tazminat isteği yönünden işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi