10. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/8904 Karar No: 2021/12482 Karar Tarihi: 19.10.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8904 Esas 2021/12482 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/8904 E. , 2021/12482 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi"nin 02/03/2021 tarihli onama kararı ile kesinleşmiştir. Davacı vekili 09.06.2021 tarihli dilekçesi ile söz konusu mahkeme kararında, “Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T" ne göre 3.400,00.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde karar verildiği, ancak hangi davalı olduğunun açıkça belirtilmediğinden bahisle maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuş, mahkemece talep kabul edilerek “Tavzih Kararı” verilmiştir. Kararın davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hükmün Tashihi” başlığını taşıyan 304. maddesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine düzeltilebileceği belirtilmiş, “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305. maddesinde, hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği açıklanmıştır. Tavzih yoluyla hüküm fıkrası değiştirilemez ve hükmün infazından sonra tavzih yapılamaz. Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler uyarınca eldeki davada mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305. maddesi 2. fıkrası gereği, tavzihle hüküm fıkrasının değiştirilemeyeceği ilkesinin ihlal edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve 09/07/2021 tarihli hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.