11. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5307 Karar No: 2019/6592 Karar Tarihi: 22.10.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5307 Esas 2019/6592 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2018/5307 E. , 2019/6592 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/05/2018 tarih ve 2016/834-2018/306 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu zirai krediler nedeniyle kendisinden kredi kullandırım, dönemsel komisyon tahsilatı adı altında toplam 2.939,75 TL kesinti yapıldığını, kredi borcunu kapattıktan sonra bankadan aldığı hesap ekstresinde sözkonusu kesintileri gördüğünü ve hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan kesinti miktarlarının geri ödenmesi için davalıya başvurduğunu, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.939,75 TL"nin haksız kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 3.089,82 TL"ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından kullanılan kredilerin tarımsal kredi olup, sözkonusu krediler nedeniyle yapılan kesintilerin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği ve yasaya uygun olduğundan iadesi gerekmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; davalı bankanın uyguladığı komisyon ve masraf oranları ile diğer bankaların uyguladıkları komisyon ve masraf oranları kıyaslandığında davacıdan tahsil edilen %2 komisyon ve masraf tutarı ile %1 dönemsel komisyon tutarının normal ve makul olduğu, bu durumda davacıya iadesi gereken bir tutarın da bulunmadığı, ayrıca sigorta komisyonu olarak bankaca tahsil edilen tutarların banka ile sigorta şirketi arasındaki acente anlaşmasından kaynaklanan acente komisyonu tutarları olduğu ve bu tutarların davacıya iade edilmesinin de mümkün olmadığı yönündeki bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek, aynı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.