Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/889 Esas 2019/1680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/889
Karar No: 2019/1680

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/889 Esas 2019/1680 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2019/889 E.  ,  2019/1680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    VASİ : ...
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Mahkemece dava dilekçesi, davalıya, dava dilekçesinde bildirilen adresine tebligat zarfının üzerinde "mernis" adresi de olduğu belirtilmek suretiyle tebliğe çıkarılmış, bu adreste tanınmadığı belirtilerek Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre evrak 12.03.2014 tarihinde muhtara tebliğ edilmiştir. Ancak dosya kapsamındaki bilgilerden davalı erkeğin aynı tarihte hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu söz konusu tebligatın davalı vasisine yapılması gerekirken asıla yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece daha sonra davalının cezaevinde olduğu ve kendisine 03.11.2015 tarihinde vasi atandığı anlaşılarak vasiye de tebligat yapılmaya çalışılmışsa da 01.12.2015 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre vasiye yapılan ön inceleme duruşma günü tebliğinin de davalı asılın 02.11.2015 tarihinde tahliye olduğu anlaşılmakla usule uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın devam eden aşamalarında ise; davalı asıl adına tebligatlar Tebligat Kanunu 21/2. maddesine göre usule aykırı şekilde doğrudan mernis adresine yapılmaya devam edilmiştir. Bu haliyle dosya kapsamında davalı erkeğe dosyadaki tüm tebligatlar usulsüz olup, davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır (HGK 17.12.2014 tarih, 2013/1372 esas ve 2014/1065 karar).
    Mahkemece yapılacak iş; davalı asıla dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliği ile cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m. 140) ile taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin hüküm tesisi hukuki dinlenilme hakkının (HMK m.27) ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2019(Salı)




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.