5. Hukuk Dairesi 2020/5660 E. , 2021/8470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş; davalı ... vekili de temyize cevap dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 08/06/2021 günü aleyhine temyiz olunan davalı ... vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekili ve aleyhine temyiz olunan diğer davalı vekilinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davalı ... vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak taşınmazın değeri yeniden belirlenip, oluşan fark bedelin blokesi için davacı idareye Kamulaştırma Kanununun 10/8. maddesi uyarınca usulüne uygun süreler verildiği halde, davacı idarece fark bedelin bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
1)Yapılan incelemede; mahkemenin ilk kararı, davacı idare ile davalılardan ... vekilince temyiz edilmiş olup, bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre ilk kararı temyiz eden davalının payına isabet eden 103.831,54-TL bedelden, ilk karar ile hükme esas alınan bilirkişi raponuna göre adı geçen davalının hissesine düşen 53.374,78-TL bedelin mahsubu sonrası oluşan 50.456,76-TL fark bedelin bloke edilmesi için davacı idareye süre verilmesi gerekirken, ilk kararı temyiz etmeyen davalıların hisselerine isabet eden miktarlar da hesaplanmak suretiyle fazla ve hatalı gösterilen fark bedelin bloke edilmesi için davacı idare vekiline süre verildiği ve bu miktarın bloke edilmemesi nedeni ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, yatırılması gereken fark bedel miktarı açık ve doğru bir şekilde gösterilerek fark bedeli bloke edilmesi için 4650 sayılı Yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesi uyarınca davacı idareye süre verilmesi gerekirken, hatalı fark bedelin bloke ettirilmesinin istenmesi sonucunda bedel bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi,
2)İlk kararı temyiz etmeyen davalı ...Ş. hakkında açılan davada, mahkemece verilen hüküm Dairemiz bozma kararı ile ortadan kalktığından adı geçen davalının payı ile ilgili olarak yeniden karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde tüm davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesi,
Kabule göre de;
3)Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli ilk kararı temyiz eden davalı tarafa ödenmiş ise, bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan faizi ile tahsili ile ilk kararı temyiz eden davalı taraftan alınarak davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise, idare adına oluşan tapu kaydının ilk kararı temyiz eden davalı hissesi oranında iptali ile yeniden ilk kararı temyiz eden davalı adına hissesi oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
5)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.