Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4170
Karar No: 2019/7444

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/4170 Esas 2019/7444 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2015/4170 E.  ,  2019/7444 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olayın intikal şekli ve zamanı, sanık savunmaları, olayın meydana geldiği odaya bitişik işyerinin güvenlik kamerası görüntüleri, mağdurenin kollukça tutulan tutanakta kamerada görünmemek için diğer kapıdan girdiğine dair beyanda bulunması, olay yerinde yapılan keşifte ki mahkeme gözlemi, keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve olay yerine dair resimler, mağdure hakkındaki adli raporlarda livata bulgusuna rastlanılmamış olması, mağdurenin adli raporlarla ya da güvenlik kamerası görüntüleri ile desteklenmeyen beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçları işlediği hususunda cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinin anlaşılması karşısında atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2019 tarihinde tarihinde üye ...’in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 16.05.2013 gün ve 2012/210 Esas, 2013/157 Karar sayılı ilamının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonucundan dairemizce 21.02.2019 gün ve 2015/4170 Esas 2019/7444 Karar sayılı ilamı ile;
    Olayın intikal şekli ve zamanı, sanık savunmaları, olayın meydana geldiği odaya bitişik işyerinin güvenlik kamerası görüntüleri, mağdurenin kollukça tutulan tutanakta kamerada görünmemek için diğer kapıdan girdiğine dair beyanda bulunması, olay yerinde yapılan keşifte ki mahkeme gözlemi, keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve olay yerine dair resimler, mağdure hakkındaki adli raporlarda livata bulgusuna rastlanılmamış olması, mağdurenin adli raporlarla ya da güvenlik kamerası görüntüleri ile desteklenmeyen beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçları işlediği hususunda cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinin anlaşılması karşısında atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, isabetsizliğinden bozulmasına karar vermiştir.
    Özel Daire sayın çoğunluğu ile ihtilafımız sayın çoğunluğun sübutuna ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamında;
    Dava konusu cinsel istismar olayının gerçekleştiği zamanlarda, mağdure ve ailesi uzun zamandır aynı yerde oturmakta olup, sanık ve ailesi arasında iyi komşuluk ilişkileri mevcuttur. Her iki aile arasında yada mağdure ile sanık arasında gerçek dışı suçlamada bulunmasını sağlayacak husumet bulunmamaktadır. Toplum kurallarımız nazara alındığında hiç bir genç kız ortada gerçekten böyle bir şey yoksa kendi adının da lekelenmesine yol açacak bu şekilde suçlamada bulunmaktan kaçınır. Mağdurenin böyle bir yola girmesi için bir sebep bulunmamaktadır.
    Mağdurenin sınır düzeyde zeka yapısı, yaşının küçüklüğü, daha önce de başından cinsel istirmar olayı geçmiş olması nedeniyle kendini suçlu görmesi olguları da nazara alındığında, başından geçen diğer olayı öğrenen sanığın önce kendisine bir baba bir ağabey olarak yaklaştığı, mağdure ile yakınlaşıp iddia edilen istismar eylemlerini mağdureye karşı gerçekleştirdiği, mağdurenin ilk başta bu olayı kimseye anlatamadığı, içine kapandığı, mağduredeki garipliği fark eden annesinin durumu halası olan tanık ..."ya bildirdiği ve mağdurenin olayı halasına anlatması sonucu olay ortaya çıkmıştır.
    Mağdurenin alınan adli raporlarında herhangi bir bulgu elde edilememiş ise de; mağdureye yönelik bu cinsel istismar eylemi üzerinden üç hafta geçmiş olması ve yine eylem sırasında adli tıp raporunda da belirtildiği üzere, kayganlaştırıcı madde kullanıldığı takdirde fiili livata bulgusunun oluşmama ihtimali bulunması sebebiyle mağdureye fiili livatanın gerçekleşmediği sonucu çıkarılamayacağı, mağdurenin beden ve ruh sağlığının olay sebebiyle tesbitine ilişkin yapılan inceleme sonucunda düzenlenen S.D.Ü. Adli Tıp Anabilim Dalının 13.06.2012 tarih ve 2012/488 sayılı raporu ile yine S.D.Ü. Adli Tıp Anabilim Dalının 21.03.2013 tarih ve 2013/262 sayılı raporuna göre özellikle sanığın eyleminden sonra mağdurede oluşan
    depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu sebebiyle bu olaya ilişkin olarak ruh sağlığının bozulmuş olduğunun belirtildiği, mağdurenin 18.05.2012 tarihinde Emniyet Müdürlüğünde alınan beyanı, mağdurenin 18.05.2012 tarihinde psikolog huzurunda ve vekili huzurunda
    Cumhuriyet Savcılığında alınan beyanı ile yargılama aşamasında 18/12/2012 tarihinde alınan beyanının birbiri ile çelişmediği ve değişmediği, tutarlı olduğu, mağdurenin sanığa yönelik atfı cürümde bulunmasını gerektirecek, kendisinin cinsel saldırı mağduru olduğunu göstermesini gerektirecek herhangi bir somut delilin bulanmadığı, bu sebeplerle mağdurun bu samimi anlatımlarına itibar edilmesinin gerektiği, sanığın savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 18.05.2012 tarihli ve 2012/447 sayılı raporu, Süleyman Demirel keşif tutanağı ve bilirkişi raporu, kamera çözüm tutanağı ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde sanığın mağdureye karşı zincirleme şekilde organ sokmak suretiyle cinsel istismar eylemlerinde bulunduğu anlaşıldığından sanığın cezalandırılmasına ilişkin mahalli mahkeme kararı isabetli bulunduğundan sayın çoğunluğun kararına iştirak edilmemiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi