19. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/16 Karar No: 2017/4727 Karar Tarihi: 08.06.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/16 Esas 2017/4727 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2017/16 E. , 2017/4727 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili bankanın davalı hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2013/73 Esas sayılı dosyası ile kredi kartı borcundan dolayı icra takibi başlattığını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, kullanmış olduğu kredi kartı limitinin 1.000,00 TL olduğunu, borcunun 56.953.,00 TL olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, limit artırımının kendi isteği dışında olduğunu, buna ilişkin ses ve kayıtların bankaca tutulmasının zorunlu olduğunu, davacının olağanüstü kart hareketlerinden dolayı uyarıcı ikaz edici bir görevi ihmal ettiğini belirterek davanın reddini istemişti Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu olayda davalının kredi kart limitinin 1.000,00 TL olduğu ve kredi kartının limitinin artırım onayının bulunmadığı, hayatın olağan akışına göre kart sahibinin limitin üzerinde harcama yapması durumunda bankanın provizyon vermemesi gerektiği, bu gibi hallerde bankanın tedbirli bir tacir gibi davranmasının esas olduğu gerekçesiyle davanın limit dahilindeki harcamalar yönünden kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka kredi kartından doğan alacağın tahsilini talep etmiştir. Davalı kredi kartını şifresiyle birlikte kaybettiğini savcılık sorgusunda bildirmişse de bankaya bu yönde herhangi bir ihbarda bulunmamıştır. Diğer yandan davacı, alacağının tam olarak hangi işlemlerden kaynaklandığını mahkemeye açıklamalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermemektedir. Konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bankanın talep ettiği alacağı ne şekilde doğduğunun tespiti ve davalının savcılıktaki ifadesi de dikkate alınarak uygun rapor çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bu aşamada davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.