23. Ceza Dairesi 2016/12333 E. , 2016/9814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak
HÜKÜM : Sanıkların 1) ... ve ..."e karşı eylemleri nedeniyle ayrı ayrı beraat,
2) ..., ... ve .. yönelik eylemleri nedeniyle üç kez ayrı ayrı TCK"nın 155/2, 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis ve 820 TL adli para cezası ile,
3) ..., ..., ......,..., ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle dokuz kez ayrı ayrı TCK"nn 155/2, 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay 25 gün hapis ve 400 TL adli para cezası ile,
4) ..., .... yönelik eylemleri nedeniyle otuziki kez ayrı ayrı TCK"nın 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası
5) ..., ..., ..., ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle beş kez ayrı ayrı TCK"nın 155/2, 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis ve 1.240 TL adli para cezası ile, 6) ..."e yönelik eylemleri nedeniyle bir kez TCK"nın 155/2, 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 1.660 TL adli para cezası ile mahkumiyetlerine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kardeş olan sanıkların, Söke ilçesinde ...Kuyumculuk isimli iş yerini işlettikleri, ilçede tanınan ve bilinen bir aileye mensup oldukları ve etrafta güvenilir esnaf olarak bilindikleri, sanıkların kuyumculuk işi yaptıkları sırada çevrede olan tanınırlıklarını ve güvenirliklerini de kullanarak, altın almak isteyen bir kısım katılan ve mağdurlardan farklı tarihlerde nakit para alıp karşılıkları olan altınları daha sonra teslim edeceklerini söyledikleri, yine bir kısım katılan ve mağdurlardan da emaneten saklamak üzere altın aldıkları, ancak bir süre sonra iş yerini kapatarak aileleri ile birlikte ilçeyi terk ettikleri, sanıkların bu surette her bir mağdur ve katılana karşı ayrı ayrı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
1) Sanıklar hakkında, mağdur ..."e yönelik eylemi nedeni ile verilen beraat kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelemesinde,
Kovuşturma aşamasında usulüne uygun olarak davetiye tebliğiyle duruşmadan haberdar edilen mağdur ..."in duruşmalara katılmadığı anlaşıldığından, CMK"nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmayan ve katılan sıfatını almayan mağdur ..."in hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, mağdur ..."in temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2) Sanıklar hakkında, katılan ..."a yönelik eylemleri nedeni ile verilen beraat kararına karşı ve katılanlar ..., ile mağdurlar ...., ..."ya yönelik eylemleri nedeni ile verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurusunun incelemesinde,
a) Sanıklar ile katılan ..."ın aile dostu oldukları ve aralarında altın alım-satımı konusunda ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişkinin katılan ..."ın beyanı ile de sabit olduğu, dolayısıyla sanıklar ile katılan ... arasında hukuki ihtilaf mahiyetinde anlaşmazlık bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, unsurları itibariyle oluşmayan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
b) Kuyumculuk işi ile uğraşan ve etrafta tanınırlığı nedeni ile güven oluşturan sanıkların, yukarıda isimleri yazılı katılan ve mağdurlardan satmayı taahhüt ettiği altın karşılığı paraları almalarına rağmen, altınların daha sonra geleceğini veya toplu halde altınları daha sonra vereceklerini söyleyerek altınları vermedikleri, ayrıca katılan ..."dan tamir için aldıkları altın künyeyi de vermeyerek uhdelerinde tuttukları, daha sonra ise iş yerini kapatarak ilçeyi terkettikleri, sanıkların bu surette hizmet ilişkisinin gereği olarak kendilerine duyulan güven neticesinde teslim edilmiş olan eşya üzerinde zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulundukları, sanıkların tevil yollu ikrar içeren savunmaları, katılan ve mağdur beyanları ile tüm dosya kapsamında anlaşıldığından, katılan ve mağdurlara karşı ayrı ayrı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş olup, tebliğnamede ki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ... vekili ve sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3) Sanıklar hakkında, katılanlar ...,, ..., mağdurlar ...., ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeni ile verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak yapılan temyiz başvurusunun incelemesinde,
a) Kuyumculuk yapan sanıkların, katılanlar ..., ., ..., ..., ile mağdurlar ....., ..., ... ve ..."dan teslim aldıkları altınları, işyerinde muhafaza etmek amacıyla teslim almaları nedeniyle, aralarında hizmet ilişkisi kurulmadığı dikkate alınarak, sanıkların eylemlerinin TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen "güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağından sanıkların TCK"nın 155/1. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfında ve değerlendirmede yanılgıya düşülerek TCK"nın 155/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
b) Mağdur ..., ... ve ..."ın suça konu altın ve paraları hangi amaç ile sanıklara verdiklerinin tam olarak tespit edilmemiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle mağdurlar ..., ... ve ..."ın yeniden beyanının alınarak özellikle suça konu altın veya paraları sanıklara hangi amaç ile verdikleri sorulup, tam olarak tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
c) Kabule göre de, TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.