Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayet eden vekili, müvekkilinin 75 yaşında olduğunu, kefaletin ne olduğunu dahi bilmeyen müvekkilinin haciz baskısı altında imza attığını,  müvekkilinin bu tür işlemlerde nerede işlem yapsa sağlık raporu ve şahit isteneceğini, verilen kefaletin geçerli olmadığını, hukuken yok hükmünde olduğundan müvekkiline tebliğe çıkartılan icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de; İİK.nın 38.maddesi gereğince ilam niteliğinde olan icra kefaletlerinin iptaline yönelik talepler dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceğinden ve bu isteğin sonuçlandırılması genel yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece şikayetin reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.