16. Ceza Dairesi 2019/8484 E. , 2020/1315 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Dairemizin 06.11.2019 tarih ve 2019/1582 Esas, 2019/6838 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; bir asker şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız ... vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olduğunun kabulü gerektiğinden;
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanığın kendi adına kayıtlı ve kullanımında olan ... GSM nolu hattına ilişkin yapılan incelemede;
Muş İl Merkezinde bulunan ... büfeye ait ... numaralı sabit hattan; 06.07.2014 tarihinde; 09:34’de sanık ...’nın(...) 0 saniye, 09:35’de ...’ın (......lıktan geçme ...) 0 saniye, 09:36’da tekrar sanığın 0 saniye ve 09:42’de tekrar ...’ın 14 saniye arandığı, 20.09.2014 tarihinde 09:51’de sanığın 19 saniye, 09:52’de ...’in (...) 28 saniye, 09:53’de tekrar sanığın 60 saniye, 09:55’de ...’ın 0 saniye, 09:56 ‘de Ahmet Keten’in(...) 48 saniye ardışık olarak arandığı, görüşmelerin hafta sonları gerçekleştirildiği, sanık ile birlikte ardışık şekilde aranan kişilerin aynı kuvvette ve aynı rütbede oldukları,
Ayrıca sanığın kendi adına kayıtlı ve kullanımında olan ... GSM nolu hattına Muş İl Merkezinde bulunan ... numaralı hattan 08.02.2015 tarihinde bir kez 49 saniye, yine 22.09.2014 tarihinde ... nolu sabit hatlı telefondan bir kez tekil şekilde arama yapıldığı tespit edilmiştir.
Sanık, aşamalarda alınan savunmalarında, söz konusu aramalara ilişkin makul bir açıklama getirememiştir.
Tüm bu açıklamalar karşısında dosya kapsamında somut olay irdelendiğinde;
Hukuka uygun olarak elde edilen (HTS) kayıtlarının incelenmesinde, “sanığın kendi adına kayıtlı ve kullanımında olan ... GSM nolu hattının Muş İl Merkezinde bulunan ücret karşılığı kullanıma sunulan farklı farklı kez sabit hatlı telefonlardan, (06.07.2014 - 08.02.2015) tarihleri arasında toplam iki ardışık ve iki kez tekil olarak arandığının”, anlaşılması karşısında, arama sayısı, aramaların ardışık ve periyodik olması, aramaların gerçekleştirildiği zaman, konuşma süreleri, sanığın farklı sabit hatlardan aranması, aranmaların makul görünmemesi nazara alındığında, sanığın örgütün iletişim metotlarından olan “ankesörlü/sabit hatlardan aranma” gizli iletişim sistemine dahil olduğu, yine yargılamada tanık olarak dinlenen ve sanıkla birlikte 20.09.2014 tarihinde ardışık aranan ...’in “sanık ile birlikte ... Sitesinde oturan imamın düzenlemiş olduğu ... toplantılarına katıldık, bu sohbetler 2014 ve 2016 yılları arasında düzenlenmiştir ve bu toplantılara sanıkla ve ... ile birlikte katıldık. ... veren ...’tı daa sonra imam olan ... ... verdi, sohbetlerde ... ... risale okunuyordu.’ şeklindeki beyanı ve beyanda geçen ... ile sanığın aynı ardışık aramada yer alması da dikkate alındığında, mahkemenin sanığın örgüt üyesi olduğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik olmadığından, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden suç tarihinin 20.03.2018 yerine Yerel Mahkeme gerekçeli karar ve Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlıklarında “20.03.2018 ve öncesi” olarak yazılması, yine terör örgütü üyesi olma suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, uygulama maddesi olarak 58/9 maddesi gereğince mükerrirlere özgü ceza rejimine göre çektirilmesine ve ayrıca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki ‘ve ayrıca denetimli serbestlik tedbiri uyulanması’ ibaresinin çıkartılarak yerine ‘TCK 58/9. maddesi’ yazılması ve karar başlığında suç tarihi olarak ‘ve öncesi ‘ibaresinin çıkarılarak yerine ‘20.03.2018’ yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.