Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2522
Karar No: 2021/8467
Karar Tarihi: 08.06.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/2522 Esas 2021/8467 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/2522 E.  ,  2021/8467 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 08/06/2021 günü usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden taraf vekillerinin yokluklarında incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek, dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece verilen ilk kararda hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmaz kuru arazi kabul edilerek değer belirlendiği, davalı vekilinin temyizi üzerine, mahkemece verilen ilk kararın, taşınmazın sulanıp sulanmadığı, sulu arazi mi kuru arazi mi olduğunun araştırılıp yeniden değerlendirme yapılması için bozulduğu, Dairemiz bozma ilamı sonrası yapılan delil tespiti dosyasında düzenlenen fen bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın motopomp kurularak su getirilen mesafeye 250 metre olduğunun belirtildiği, 16.11.2018 tarihinde düzenlenen keşif tutağında taşınmazın sular altında kaldığı, keşifte dinlenen köy muhtarının taşınmazın sular altında kalmadan önce su kaynağının dibinde bulunduğundan, su pompası ile sulandığını beyan ettiği ve yine, bozma ilamı sonrası düzenlenen 17.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise taşınmazın yakınında bulunan su kaynağından sulandığı yakın parsellerde de sulu tarım ürünlerine rastlandığının bildirildiği anlaşılmıştır. Ancak; Mahkemece, taşınmazın sular altında kalması sebebiyle su kaynağının tespit edilememesi ve çiftçi kayıt sisteminde tutulan belgelere göre kuru zeytin bahçesi olarak kabul edildiği gerekçesi ile taşınmaza kuru zeytin bahçesi olarak değer belirleyen 2.08.2019 tarihli bilirkişi raporu ve 20.09.2019 tarihli ek rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
    Bozma ilamı öncesi ve sonrasında düzenlenen keşif tutanakları, mahalli bilirkişi ve köy muhtarının beyanları gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın sulu arazi niteliğinde olduğunun anlaşıldığı ve bu nedenle dava konusu taşınmazın zeminine sulu tarım arazi niteliğine göre değer biçen ve üzerinde bulunan zeytin fidanlarına da dava tarihindeki yaşı itibariyle maktuen değer belirleyen 17.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan bedel doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
    Doğru olmadığı gibi;
    Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
    Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi