22. Hukuk Dairesi 2015/18802 E. , 2015/27569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bilecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2015
NUMARASI : 2014/2-2015/190
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, feshin geçerli nedene dayanmadığı değerlendirilerek işe iadeye karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş ilişkisinde işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebep olarak karşımıza çıkmaktadır. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir. Şüphe, fesih anında mevcut belirli objektif vakıa ve emarelere dayanmalıdır. İşverenin sırf sübjektif değerlendirmesi yeterli olmayıp, yapılan incelemede işçinin şüphe edilen eylemi işlediğinin büyük bir ihtimal dahilinde olduğu sonucunun ortaya çıkması gerekir.
Dosya içeriğine göre, davalı işyerinde mağaza müdürü olarak çalışan davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesi kapsamında, pozisyonundan beklenen yetkinliklerin karşılanmaması ve mağazada yaşanan sayım noksanlıkları nedeniyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Davalı delilleri arasında ibraz edilen 21.10.2013 tarihli sayım tutanağı, işverence gerçekleştirilen soruşturmada alınan yazılı beyanlar ve 20.08.2013 tarihli iç denetim raporu dikkate alındığında, tekel ürünlerinin toptan satışı işiyle iştigal eden işyerinde, davacının mağaza sorumlusu olarak çalıştığı dönemde stok açıkları ortaya çıktığı, bunların bir kısmından davacıdan sonra mağaza müdürü olan şahsın sorumlu olduğunu kabul ettiği, ancak bir kısmının nasıl meydana geldiği hususunun net olarak anlaşılamadığı görülmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının belirtilen mal eksiklerine ilişkin doğrudan eylemi kanıtlanamamaktadır. Ancak görev tanımı ve işin niteliği gereği ürün sayımı ve stok kayıtlarının tutulmasından davacının sorumlu olduğu açıktır. Davacının fesih sebebi yapılan davranışı kesin şekilde kanıtlanamamış ise de belirtilen deliller ile ortaya çıkan olgulardan işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez derecede şüphe meydana gelmiş olup bu durumda iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı sabit olmasa da geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. Bu nedenle davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 119,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 08.10.2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.