10. Hukuk Dairesi 2013/14164 E. , 2014/10766 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Kırklareli İş Mahkemesi
Tarihi :21.03.2013
No :2012/136-2013/43
Dava; 01.01.2002 tarihinden itibaren hak edilen aylık ve işlemiş faiz toplamının dava tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı biçimde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacıya, 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılan yurtdışı borçlanma süreleri de ilave edilmek suretiyle 01.09.1998 tarihi itibariyle SSK’dan yaşlılık aylığı ağlandığı, A.. S.. Mercii tarafından, davacının, aylık başlangıç tarihini de kapsayacak biçimde 31.12.2001 tarihine kadar işsizlik yardımı aldığı bildirildiği, Kurumca borçlanma ve aylık iptal edilerek 01.09.1998-20.03.2003 arası dönemde ödenen 12.510,06 TL aylık, 12.534,02 TL faiz olmak üzere toplam 25.044,02 TL’nin iadesinin talep edildiği, sigortalı tarafından açılan dava sonucu Kırklareli Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 19.12.2003 tarih 296/774 Karar sayılı ilamıyla ve istek gibi borçlanma işleminin iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaliyle işsizlik yardımının kesildiği tarihi takip eden aybaşı olan 01.01.2002 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verildiği ve hükmün 03.05.2004 tarihinde onanarak kesinleştiği, 26.08.2005 tarihinde açılan eldeki dava ile 01.01.2002 tarihinden itibaren hak edilen 23.576 TL aylık ve 14.856 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.432 TL’nin dava tarihinden yasal faiziyle tahsilinin talep edildiği, Kurum cevap dilekçesinde; aylığın 01.01.2002 tarihi itibariyle bağlandığını, 21.03.2003-20.01.2006 arası döneme ilişkin 15.885,40 TL aylığın yersiz ödemeye mahsuben mahfuz tutulduğunu, Ocak 2006 tarihinden itibaren ve halen de aylıkların ödenmeye devam ettiğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Hükme dayanak kılınan 11.09.2009 tarihli bilirkişi raporunda; yersiz ödeme dönemi 01.09.1998-31.12.2001 dönemi olarak kabul edilip tutarı 6.789,89 TL olarak, hak edilen aylık dönemi ise 01.01.2002-20.01.2006 arası dönem olarak kabul edilip tutarı da 19.219,61 TL olarak belirtilmiştir. Ayrıca, işsizlik ödeneği almanın kesin dönüşü engellemediği yönünde yargı kararlarının bulunduğu, kaldı ki Mart 2003 tarihinden sonraki aylıkların da Kurumca ödenmediği ileri sürülerek yersiz ödemelerden dolayı faiz istenemeyeceği bildirilmiştir. Bu çerçevede her iki tutar birbirine mahsup edilerek ve faiz hesabı yapılmaksızın davacının alacak tutarının 12.429,72 TL olduğu ve dava tarihinden faiz istenebileceği yönünde değerlendirme yapılmıştır. Mahkeme de, rapora göre, 12.430 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline hükmederek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır...” hükmünü içermektedir.
Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, 506 sayılı Yasanın “Yersiz ve yanlış ödemelerin tahsili”ni düzenleyen 121. maddesinde yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmadığı gibi, anılan Yasa içeriğinde konuyu düzenleyen başka bir düzenlemenin de yer almadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.
Mahkemece, davacı sigortalının söz konusu aylıklardan kaynaklanan yersiz ödemeleri iade yükümü 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmü uyarınca belirlenmeli, diğer taraftan iadesi istenen 01.09.1998-20.03.2003 dönemindeki 12.510,06 TL aylık tutarının Kurumca tahsil edilip edilmediği belirlenip, 01.01.2002-20.01.2006 arası dönemdeki hak edilen aylık miktarı tespit edilmeli ancak anılan miktar belirlenirken davanın 26.08.2005 tarihinde açıldığı hususu gözden uzak tutulmamalı, keza davacının faiz talebini de değerlendirecek biçimde bilirkişi raporu alınıp denetlendikten sonra iadesi gereken ve hak edilen aylık miktarları belirlenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı biçimde verilen karar, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde; davacı avukatı ile davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 13.05.2014 gününde oy birliği ile karar verildi.