15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9150 Karar No: 2020/2983 Karar Tarihi: 02.03.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/9150 Esas 2020/2983 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 52/2, 53 maddeleri gereğince dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak dosya daha sonra uzlaştırma bürosuna gönderilmiş ve uzlaşma sağlanamamıştır. Bu nedenle mahkeme, dosyayı inceleyerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 243/1. maddesi uyarınca, katılanın vefat etmesi sebebiyle sanık hakkında kurulan hükmün, mirasçılarının katılan sıfatını alabileceğini belirlemiştir. Sanığın Beyoğlu Belediye Başkanının yakını olduğunu iddia ederek, katılanların arsa imar izni alabileceğini söyleyerek 76.000 TL para aldığı ancak inceleme sonucunda dolandırıcılık suçunu işlediği tespit edilmiştir. Mahkeme, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık eyleminin kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğu ve nitelikli dolandırıcılık suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğunu belirtmiş ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ancak yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması nedeniyle mahkeme kararının bozulması gerektiği kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 52/2, 53 ve 158/2 maddeleri; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 243/1. maddesi; 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
15. Ceza Dairesi 2018/9150 E. , 2020/2983 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK.nın 157/1, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve müştekiler vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 243/1. maddesinde yer alan, "Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; ...."in katılan sıfatını aldıktan sonra vefat etmesi sebebiyle, sanık hakkında kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek mirasçıları ... ve ...’in katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabul edilerek, yapılan incelemede; Sanığın Beyoğlu Belediye Başkanının yakını olduğunu söyleyerek, katılan ......er"e ait arsasının imar izni alabileceğini söyleyerek, belediye başkanına verilmek üzere değişik tarihlerde toplam 76 000 TL toplam para aldığı, ancak katılan ... ...."in daha sonra araştırmada sanığın herhangi bir müracaatının olmadığını, belediye başkanı ve belediye çalışanları ile ilgisinin olmadığını öğrendiği, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın üzerine atılı dolandırıcılık eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 158/2. maddesinde düzenlenen kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 02/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.