Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3865
Karar No: 2021/2493
Karar Tarihi: 02.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3865 Esas 2021/2493 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, resen tahakkuk eden fark prim borcunun iptali ve yersiz tahsil edilen tutarın iadesi istemi reddedilmiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar, Mahkeme'nin zamanaşımı iddiasını irdelenmemesi nedeniyle bozulmuştur. Bozma kararına uyan Mahkeme'nin, zamanaşımı sürelerinin geçip geçmediği üzerinde durarak bir karar vermesi gerektiği belirtilmiştir. 506 sayılı Kanun'un 80. maddesi gereğince prim borcunun en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödenmesi gerektiği, prim borcunun vadesinin belirlenmiş olması karşısında, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren zamanaşımı süresinin başladığı ve Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde öngörülen (10) yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ifade edilmiştir. 08.12.1993 - 05.07.2004 dönemine ait prim ve diğer alacaklar yönünden ise, 6183 sayılı Kanun'un “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanmakta, anılan madde hükmüne göre (5) yıl olan zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2019/3865 E.  ,  2021/2493 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    ...

    Dava, Kurum müfettiş raporuna istinaden resen tahakkuk ettirilen fark prim borcunun iptali ile yersiz tahsil edilen tutarın iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma sonrasında, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine, karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, mahkemece verilen 28.03.2013 tarihli karar, Dairemizin bozma ilamı ile “…..Mahkemece, davalı Kurum müfettişinin raporundaki iddiaların ayrıntılı şekilde irdelenmek ve davaya konu Kayseri’deki işyeri bakımından raporun aksinin yazılı delillerle ispatının mümkün olduğu dikkate alınmak suretiyle, Kuruma yapılması gereken işçilik bildirim miktarının eksik olup olmadığı ve varsa belirlenmesi için aralarında yeminli mali müşavirin de bulunacağı uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor aldırılmak suretiyle bir karar verilmesi ile davacının kurumca tahakkuk ettirilen fark prim borcu bakımından zamanaşımı iddiasının da irdelenmesi ile, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 06.12.2013 gün, 2013/10-433 Esas ve 2013/1649 Karar sayılı ilamında benimsendiği üzere; 506 sayılı Kanunun 80. maddesi gereğince, prim borcunun en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödeneceğini hükme bağlanmış olup, prim borcunun vadesinin belirlenmiş olması karşısında, kurum alacağının anılan tarihte muacceliyet kesbedeceği belirgin olmakla, zamanaşımı süresi bakımından, 08.12.1993 günü öncesine ve 06.07.2004 sonrasına ilişkin prim ve diğer alacaklar yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen (10) yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 – 05.07.2004 dönemine ait prim ve diğer alacaklar yönünden ise, 6183 sayılı Kanun"un “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanmakta, anılan madde hükmüne göre (5) yıl olan zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak kabul edilmesi” gereğine işaret edilerek araştırma ve inceleme yapılmak üzere bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    Eldeki davada ise, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
    Mahkemece, bozma sonrasında, davacı hakkında kurumca tahakkuk ettirilen fark pirm borcunun zamanaşımına uğradığına dair iddiasının irdelenmesi ve kurum tahakkuklarına göre zamanaşımı sürelerinin geçip geçmediği üzerinde durulması ile sonucuna göre bir karar tesisi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 02.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi