2. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2756 Karar No: 2019/1656
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/2756 Esas 2019/1656 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karşılıklı boşanma davasında, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakaları az bulundu ve daha uygun bir nafaka belirlenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, manevi tazminatın miktarının da az olduğu ve daha uygun bir miktarın belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri olarak, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (hakkaniyet ilkesi) ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri (manevi tazminat) belirtilmiştir.
2. Hukuk Dairesi 2017/2756 E. , 2019/1656 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi DAVACI-DAVALI : ... DAVALI-DAVACI : ... DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; manevi tazminatın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile kendisi için tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2019(Salı)