5. Ceza Dairesi 2017/2302 E. , 2018/2107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında ..."e ait akaryakıt istasyonu için TSE yeterlilik belgesi olmamasına rağmen usulsüz olarak Gayri Sıhhi Müesssese Belgesi verilmesi iddiasıyla ilgili olarak her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Suç tarihinde Belediye Başkanı olan sanığın ... ili ...İlçesi ...Mahallesi ... ada... parsel sayılı taşınmaz üzerinde ... Otelinde ruhsatsız olarak 6. kat çıkılmasına göz yumduğu, Belediye Encümeninin 09/06/2006 tarih ve 2006/490 sayılı kararı gereğince 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde belirtilen hükümleri uygulamaksızın mevcut plan hükümlerine göre ruhsata bağlanmasına imkan bulunmayan bu katın ruhsata bağlanabilmesi için Belediye Meclisinin 05/12/2006 tarih ve 3-9 sayılı kararıyla plan değişikliği yapıldığı, plan hükümlerini ruhsatsız kat için değiştirip, bu kata yönelik inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenlemek suretiyle, görevini kötüye kullandığının iddia edildiği olayda; konusunda uzman bilirkişi heyetiyle birlikte mahallinde keşif yapılıp, iddia, savunma, taşınmaza ait imar planları, dava konusu olayla ilgili olarak Belediye Encümenince ve Belediye Meclisince alınan kararlar ile Belediye Kanunu, İmar Kanunu, bunlara bağlı çıkarılan yönetmelikler, ilgili diğer mevzuat hükümleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken, belirtilen ilkelere ve 5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan ...’ın usulsüz olarak kamu davasına katılmasına ve lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi,
TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.