12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/17380 Karar No: 2010/30974 Karar Tarihi: 21.12.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/17380 Esas 2010/30974 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/17380 E. , 2010/30974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Edremit İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/04/2010 NUMARASI : 2010/101-2010/154
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İlamlı icra takiplerinde, borçlu İİK.nun 33.maddesinin İkinci fıkrasına göre; “icra emrinin tebliğinden sonraki devreden tahakkuk etmiş,itfa,imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerini her zaman yapabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zabtına istinat ettirilmelidir.” İcranın geri bırakılması kararı ile yapılacak olan icra işlemleri kaldırılır ve takibe son verilir. Bir taşınmazın tahliyesine ilişkin ilam icra dairesine verilince icra müdürü İİK.nun 26.maddesinin yollama yaptığı aynı kanunun 24.maddesinde yazılı şekilde borçluya icra emri tebliğ eder. Bu icra emrinde, icra mahkemesinden veya temyiz yahut iadesi muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe, cebri icra devam olunacağı da yazılır. İİK.un 41.maddesinin göndermesi ile tahliye ilamına dayalı icra takiplerinde de İİK.nun 33.maddesinin uygulanması gerekir. Belirtilen bu madde hükmüne göre, ancak borcun itfa veya imhal edildiği veya zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması istenebilir. Buradaki itfa deyimi, ödeme, hibe (bağışlama), ibra, her çeşit itfa, terkin, takas gibi borcun son bulma sebeplerini kapsar.(Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sf:808) Somut olayda, alacaklı vekili, sulh hukuk mahkemesinin ihtiyaç nedeniyle borçlunun kiralanandan tahliyesine ilişkin ilamına dayanarak örnek 2 numaralı icra emriyle ilamlı icra takibini 8.2.2008 de başlatmıştır.Dosyada 8.7.2008 den ,takibin yenilendiği 3.3.2010 tarihine kadar her hangi bir işlem yapılmadığı görülmektedir. Borçlu vekili, bu takip dolayısı ile gönderilen yenileme emrinin tebliğinden sonra icra mahkemesine verdiği dilekçesinde ; tahliye ilamından sonrada, borçlunun kira bedellerini düzenli olarak ödediğini , alacaklının bu ödemeleri ihtirazi kayıt belirtmeksizin aldığını, böylece taraflar arasında sözlü anlaşma ile yeni bir kira sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu belirterek, takibin iptali talebinde bulunmuştur. Borçlu vekilinin dosya arasına ibraz ettiği banka dekontlarında alacaklıya ait banka hesabına borçlunun tahliye karar tarihinden sonra da kira bedellerini yatırdığı ve takip dosyasında 2 yıla yakın bir süre içerisinde işlem yapılmadığı görülmektedir.Kira borcunun alacaklının banka hesabına ödenmesi, alacaklı ile borçlu arasında sözlü anlaşma ile yeni bir kira ilişkisi kurulduğunu, böylece borcu sona erdiren sebeplerden BK.nun 114.maddesinde düzenlenen borcun yenilendiğinin (tecdid) kabulünü gerektirir. Borçlu kiracının, alacaklı ile arasında yeni bir akit kurulduğunu İİK.nun 33.maddesinin ikinci fıkrasında yazılı delillerle ispatlanmasına da gerek yoktur Yukarıda yazılı ilkeler göz önüne alınarak, mahkemece İİK.nun 33.maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen borcun itfa edildiği iddasının, duruşma açılarak alacaklınında cevap ve delileri alınarak incelenip oluşacak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Evrak üzerinde yazılı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.