10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10254 Karar No: 2014/10725 Karar Tarihi: 13.05.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/10254 Esas 2014/10725 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/10254 E. , 2014/10725 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 13. İş Mahkemesi Tarihi : 22.01.2014 No : 2010/914-2014/50
Davacı ıslah ettiği davasında, yaşlılık aylıklarının faizine ilişkin 5.774,00 TL""nin tahsilini istemiştir. Mahkemece, hükümde belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olayda; Ankara 5. İş Mahkemesinin kesinleşen 2008/217-340 sayılı kararına ve 09.04.2008 tarihli tahsis talebine istinaden davacı vekilinin 24.05.2008 varide tarihli dilekçesi ile kurumdan 01.05.2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması ve her bir aylığın ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi isteminde bulunduğu, kurum tarafından davacıya 01.05.2008 – 23.10.2010 tarihleri arasındaki birikmiş aylık ve sosyal yardım zammının 24.10.2010 tarihi itibariyle gönderildiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının faiz alacağının 5.774,00 TL olduğundan bahisle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; faiz miktarı belirtilmiş ise de, işletilecek gün sayısı ve yasal faiz oranı belirtilmeksizin, sadece aylık tutarı ve faiz miktarının gösterilmesi denetime elverişli değildir. Ayrıca, Kuruma tanınan 506 sayılı Yasanın 116. maddesindeki 3 aylık işlem süresinin varlığı dikkate alınıp, Kurumun, tahsis şartlarının gerçekleştiği 01.05.2008 tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonu olan 01.08.2008 tarihinden itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden, hatalı değerlendirme sonucu aylığın başlangıcından itibaren faiz alacağı ile sorumlu olacak şekilde düzenlendiği görülmüştür. Bu bağlamda, yetersiz ve denetime elverişsiz bilirkişi raporunun esas alınarak mahkemece hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. O hâlde,davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.