23. Hukuk Dairesi 2015/7305 E. , 2018/3173 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasındaki 28.12.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalının inşaata başlamadığını ve edimlerini yerine getirmediğin ileri sürerek, sözleşmenin feshine, şimdilik 1.000-TL tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, sözleşmenin fesih tarihine kadar tahakkuk etmiş olan cezai şart alacaklarının şimdilik 300-Avro"sunun hak ediş tarihinden itibaren tahsiline, karşı tarafın bahse konu inşaattan el çektirilmesine ve inşaat mahallinde müvekkiline teslimi konusunda tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davacnın tek taraflı fesih hakkı gereği sözleşmeyiihtarnameyle fesh ettiğinden tekrar fesh istemesinde hukuki yararının olmadığı, davacının somut bir şekilde zararlarını belirtmediği, ceza-i şart istemi yönünden süre dolmadan yapılan istem ve sözleşmenin feshedilmiş olması karşında kabule şayan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi halinde müspet zarar tazminatı istenemez. Mahkemece, davanın bu nedenle reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, karar, sonucu itibariyle doğru olduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf, dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı "sözleşmenin feshi" davası sonunda feshi (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak .../...
S.2
mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Bu durumda, mahkemece davacının tek taraflı fesih ihtarı ile sözleşmeyi fesih edemeyeceği değerlendirilerek işin esasına girilip gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekli iken bu istem konusunda hukuki yararın olmadığı yönünde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle 1 no"lu bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.