Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
İİK.nun 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HUMK.nun 12. maddesi hükmünce ihtiyati haciz kararının verildiği yerde de icra takibi yapılabilir. Dosyamızda İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.12.2009 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı çevresi dahilindeki bir icra dairesinde takip başlatılmış ise de, takibin 29.12.2009 tarihinde başlatılmış olması karşısında yetkili icra dairesinin belirlenmesinde söz konusu mahkeme kararı esas alınamaz, ancak takipte birden fazla borçlu olup, muteriz borçlu dışında diğer borçlulardan M.A.’a ödeme emri İnegöl adresinde tebliğ edilmiştir. İİK.nun 50. maddesi atfı ile uygulanması gereken HUMK.nun 9/2. maddesi hükmü gereğince birden fazla borçlunun bulunması halinde takip yapılan yer borçlulardan birinin gerçekten ikametgahı ise alacaklının bunlardan birinin ikametgahında takip yapabileceği ve bu durumda diğer borçluların icra dairesinin yetkisine itirazda bulunamayacakları anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle, İnegöl İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu nazara alınarak borçlunun yetki itirazının reddiyle diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.