Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/21819 Esas 2018/6636 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21819
Karar No: 2018/6636
Karar Tarihi: 06.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/21819 Esas 2018/6636 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/21819 E.  ,  2018/6636 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalı ile arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerden bir kısmının işçilik alacaklarının tahsili için açtıkları davaları kazandıklarını, bu alacakların tahsili için kendilerine yöneltilen icra tehdidi altında ödedikleri toplam 18.980,98 TL" nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı tarafından aynı konuda farklı işçilere ödenen miktarların rücuen tahsili için ayrı bir dava açılmış dosyanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı tarafından rücuen tazminat talepli olarak açılan 2013/543 esas sayılı dosya ile yine davacı tarafından açılan 2013/434 esas sayılı dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmiş ve birleşen 2013/434 esas sayılı dosya asıl dosya arasına alınmıştır. Mahkemece, hükümde ve karar başlığında birleşen davalar için ayrım yapılmadan hüküm kurulmuştur. HUMK."nun 388/son maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanunun 389 maddesinde de, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda asıl ve birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile verilen karar HUMK."nun 388.maddesine uygun değildir. Mahkemece, asıl ve birleşen davalar bakımından az yukarıda açıklandığı şekilde ayrı ayrı HUMK.’nun 388. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 717,38 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.