Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2866
Karar No: 2019/1081
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2866 Esas 2019/1081 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, paydaşı oldukları bir taşınmazda diğer paydaş olan davalı tarafından diğer davalı şirkete yapılan satış işlemine karşı önalım hakkını kullanarak, satışa konu payın gerçek değerleri üzerinden adlarına tescilini talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir ancak ilgili tapuda gösterilen satış bedelleri ile ödenmesi zorunlu harç ve masraflar toplamından oluşan önalım bedeli depo edilmemiştir. Ayrıca dava konusu payı satan davalı hakkındaki dava da husumetten reddedilmelidir. Kabule göre aynı paya ilişkin açılan önalım davalarında iptal edilen payın davacılar adına eşit oranda tescil edilmesi ve satış bedelinin taraflardan eşit oranda alınarak depo ettirilmesi gerekir. Kanun maddeleri: Önalım hakkı: Paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. (Madde 715, Türk Medeni Kanunu) Hüküm sonucunda açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereken hususlar: Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen
14. Hukuk Dairesi         2018/2866 E.  ,  2019/1081 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.02.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili, davalı ... Otomotiv İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı ... mirasçısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili; davacıların paydaşı olduğu 5837 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalılardan ..."nun payını 27.01.2011 tarihinde satış yoluyla diğer davalı şirkete devrettiğini, bildirim yapılmadığını, 7 parsel yönünden de tescile icbar davası açıldığını ileri sürerek, payın önalım nedeniyle müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar ... ile ... vekili, davalı şirket vekili ve davalı ölü ... mirasçısı ... vekili temyiz etmiştir.
    1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davacılar tarafından görülmekte olan davada usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından davacılar ... ile ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2) Davalı şirket vekili ile davalı ölü ... mirasçısı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
    Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla resmi satış senedinde satış bedelinin yüksek gösterildiğini ileri sürebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir.
    6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Somut olaya gelince; davacılar, paydaşı oldukları 5837 ada 5 parsel sayılı taşınmazda diğer paydaş olan davalı ... tarafından 27.01.2011 tarihinde davalı şirkete yapılan satış işlemine karşı önalım hakkını kullanarak, satışa konu payın gerçek değerleri üzerinden adlarına tescilini talep etmişlerdir.
    Mahkemece yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu edilen payların satış tarihi itibariyle değerinin resmi satış sözleşmesindeki bedelden düşük olduğu bildirilmiş ise de, muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder. Davacı muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır.
    Mahkemece, tapuda gösterilen satış bedelleri ile ödenmesi zorunlu harç ve masraflar toplamından oluşan önalım bedelinin depo edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu hususların gözardı edilerek karar verilmesi doğru değildir.
    Öte yandan, davacılar tarafından dava konusu taşınmazda 1/16 payı satan satıcı ..."na da dava açılmıştır. Ancak önalım hakkı bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kullanılır. Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olacağından dava konusu payı satan davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; aynı paya ilişkin açılan önalım davalarında iptal edilen payın davacılar adına eşit oranda tescil edilmesi ve satış bedelinin taraflardan eşit oranda alınarak depo ettirilmesi gerekir. Mahkemece, hüküm sonucunda dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına tesciline karar verilmiş ise de, hükümde iptal edilen pay ile davacılar adına tescil edilen payların miktarı açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazda iptal edilen ve tesciline karar verilen payların hüküm sonucunda açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve satış bedelinin tamamının tüm taraflarca eşit şekilde depo ettirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ile ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle Davalı şirket vekili ile davalı ölü ... mirasçısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi