3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3643 Karar No: 2019/12026 Karar Tarihi: 30.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/3643 Esas 2019/12026 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Mahkeme, sanığın suçlu olduğunu ve adli para cezasına çarptırılmasını kararlaştırmıştır. Ancak, temyizde; adli raporların karşılıklı yaralanmayı göstermesi ve olaya ilişkin farklılıkların bulunması nedeniyle, sanığın ilk haksız hareketinin kimden kaynaklandığının belirlenememesi durumunda, haksız tahrik hükümlerinin asgari uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında taksit aralıklarının belirtilmemesi ve hükmün infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilmesi sebebiyle, hüküm bozulmuştur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas ve 367 Karar sayılı kararı ile bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarına atıfta bulunulmuştur. Hükümlerin ayrıntıları için, 5237 sayılı TCK'nin 52/4, 6545 sayılı Kanun'un 81, ve 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddelerine bakınız.
3. Ceza Dairesi 2019/3643 E. , 2019/12026 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Aralarında önceye dayalı anlaşmazlık bulunan sanık ve katılan arasında suç tarihinde meydana gelen olaya ilişkin olarak alınan adli raporlarda karşılıklı yaralanma bulgularına yer verilmiş olması, tarafların olayın başlangıcına ilişkin anlatımlarında farklılık bulunması ve sanığın aksi ispatlanamayan savunması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas ve 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği durumlarda, sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının, 5237 sayılı TCK"nin 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesi sırasında, taksit aralıklarının gösterilmemesi, 3) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.