Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/10097
Karar No: 2021/4388
Karar Tarihi: 07.10.2021

Danıştay 8. Daire 2019/10097 Esas 2021/4388 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/10097
Karar No : 2021/4388



Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davacı): ...
Vekili : Av. ...

Karşı Taraf (Davalı).: ... Kaymakamlığı - ...

İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 22/01/2019 gün ve E:2017/237, K:2019/308 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi : İstemin kabulü ile aylık ve ilk dönem çalışması için tazminat isteminin reddine ilişkin kısım yönünden verilen ret kararının gerekçe değiştirilerek onanması; ikinci dönem çalışması için tazminat isteminin reddine yönelik kısım yönünden verilen ret kararının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince; davacı tarafından öne sürülen nedenler 2577 sayılı İdari Yargıma Usulü Kanununun 54. maddesine uygun bulunduğundan kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek Dairemizin 22/01/2019 gün ve E:2017/237, K:2019/308 sayılı kararın ortadan kaldırıldıktan sonra işin esası yeniden incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, 1989-1999 yılları arasında Geçici Köy Koruculuğu yapan davacının, emeklilik aylığı bağlanması veya tazminat ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun, görevine Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 22. maddesine istinaden son verildiğinden bahisle reddine dair ... gün ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, 02.06.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5673 sayılı Kanunun 2. maddesiyle 442 sayılı Köy Kanununa eklenen Ek 17. madde uyarınca 55 yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödeneceğinin hükme bağlandığı, ancak anılan kanun metninin incelenmesinden getirilen bu düzenlemenin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (02.06.2007) öncesine yönelik olarak uygulanacağına ilişkin herhangi bir hüküm içermediği, nitekim davacının da kanunun yayım tarihinden önce 17.11.1999 tarihinde görevine son verildiği, bu durumda yeni getirilen düzenlemenin davacının durumunda olanları kapsamaması nedeniyle başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinde, belli koşullar sebebiyle geçici köy korucusu görevlendirileceği hüküm altına alınmış; 27.05.2007 tarihli Ek-18. maddesinde ise; geçici köy korucularının görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller ile eğitim ve denetimlerine ilişkin usul ve esasların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkartılan Yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun'un 02.06.2007 gününde yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte olan Ek-16 maddesinde; geçici köy korucularından 55 yaşını dolduranların görevle ilişiği kesilir. İlişikleri kesilenlerden on beş yıl veya daha fazla hizmeti olanlara hayatta bulundukları sürece 5.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık kat sayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda SGK 'ca aylık bağlanır; Ek-17. maddesinde; "55 yaşını doldurup onbeş yıldan az hizmeti olan veya 55 yaşını doldurmamış olan geçici köy korucularından; sağlık ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (55 yaşını doldurmamış olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç), 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. 55 yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. Tazminat hesabında bir yıldan az olan hizmet süresi bir yıl kabul edilir. Bir tam yılı aşan süreler için; ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süre ile orantılı ödeme yapılır. Vefat eden geçici köy korucularının hak ettiği tazminat kanunî mirasçılarına ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Ek 16'ncı madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularına bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez, hükmüne yer verilmiş; 12.07.2012 gününde yürürlüğe giren geçici 2. maddesinde de; Ek-17. maddenin yürürlüğe girdiği 02.06.2007 tarihinden önce bu görevi yapanlardan Ek-17. maddede yer alan şartları taşıyanlara, yazılı müracaatları üzerine, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren bu madde hükümlerinin uygulanacağı ancak geçmiş dönemler için bir ödeme yapılmayacağı belirtilmiştir.
442 sayılı Yasa'nın 74. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 24.10.1986 Tarihli Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Verilecek Disiplin Cezaları" başlıklı 21. maddesinde uyarma ve aylıktan kesme cezalarının düzenlendiği; "Koruculuk Görevine Son Verilmesi" başlıklı 22. maddesinde ise, korucuların görevine hangi hallerde son verileceğinin düzenlendiği görülmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 20.10.1989 tarihinde Van İli, Çatak İlçesi, ... Köyü'nde Geçici Köy Korucusu olarak görevine başladığı, 01.05.1998 tarihli Valilik onayı ile görevine gelmediğinden bahisle görevinden alındığı, 31.08.1998 tarihli Valilik onayı ile Van İli, Merkez İlçesi, Bostaniçi Köyü'nde görevine başlatıldığı, teşekkül halinde silah ticareti yapmak suçundan Van Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılandığı ve bu sebeble 14.11.1999 tarihinde tutuklandığı, 17.11.1999 tarihli Valilik Onayı ile Geçici Köy Korucusu Yönetmeliği'nin 7/D maddesi gereğince tekrar görevine son verildiği, 20.04.2000 tarihinde tahliye edildiği ve 01.02.2001 tarihinde beraat ettiği, beraat kararı sonrası davacının görevine iade edilmediği, 1989-1999 yılları arasında Geçici Köy Koruculuğu yaptığından dolayı emeklilik aylığı bağlanması veya tazminat ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun, görevine Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 22. maddesine istinaden son verildiğinden bahisle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde; 02.06.2007 gününde yürürlüğe giren Ek-17. madde uyarınca geçici köy korucularından aylık bağlanma imkanı olmayanlardan kendi isteği ile ayrılanlara, sağlık ve idari nedenlerle görevine son verilenlere tazminat ödeneceği; geçici 2. maddesi uyarınca da 02.06.2007'den önce ayrılanlara da bu hakkın maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tanınacağı; disiplin hükümleri sebebiyle görevine son verilenlere ise belirtilen madde hükmünün uygulanmayacağı; disiplin cezalarının düzenlendiği her iki Yönetmelikte de tedbir sebebiyle göreve son vermenin disiplin cezaları arasında yer almayıp, hangi hallerde hangi cezanın verileceğinin açıkça düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davacının aylık bağlanması talebinin reddine ilişkin kısım hakkında:
Uyuşmazlık konusu olayda mahkemece davacının tazminat ve aylık bağlanması talebi, 5673 sayılı yasanın yürürlük tarihinden çok önce görevinden ayrılmış olması sebebiyle bu kanun kapsamında tazminata hak kazanmasının mümkün olmadığı, yeni getirilen düzenlemenin davacının durumunda olanları kapsamadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, yukarıda belirtilen mevzuat gereğince 02.06.2007'den önce ayrılanlara da bu hakkın maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tanınacağı açıktır.
Buna karşın davacıya aylık bağlanabilmesi için, yasanın yukarıda yer verilen Ek-16. maddesi uyarınca 15 yıl veya daha fazla hizmeti bulunması gerekmektedir.
Olayda; davacının toplam hizmet yılının 15 yıldan az olması nedeniyle aylık bağlama hakkından yararlanmayacağı görülmekle davanın bu kısmının belirtilen gerekçe ile onanması gerekmektedir.
Davacının tazminat ödenmesi isteminin 20.10.1989 - 01.05.1998 arası dönemine ilişkin kısmı hakkında:
Uyuşmazlık konusu olayda mahkemece davacının tazminat ve aylık bağlanması talebi, 5673 sayılı yasanın yürürlük tarihinden çok önce görevinden ayrılmış olması sebebiyle bu kanun kapsamında tazminata hak kazanmasının mümkün olmadığı, yeni getirilen düzenlemenin davacının durumunda olanları kapsamadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, yukarıda belirtilen mevzuat gereğince 02.06.2007'den önce ayrılanlara da bu hakkın maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tanınacağı açıktır.
Ancak disiplin hükümleri sebebiyle görevine son verilenlere, belirtilen madde hükmünün uygulanamayacağı düşünüldüğünde, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin 22. maddesi uyarınca disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu 01.05.1998 tarihli işlemle ve göreve gelmeme nedeniyle görevine son verilen davacının tazminat talebinin bu kısmın belirtilen gerekçe ile reddedilmesi gerekmektedir.
Davacının tazminat ödenmesi isteminin 31.08.1998 - 17.11.1999 arası döneme ilişkin kısmı hakkında;
442 sayılı Yasa'nın 74. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 24.10.1986 Tarihli Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin; "Koruculuk Görevine Son Verilmesi" başlıklı 22. maddesinde ise, korucuların görevine hangi hallerde son verileceğinin düzenlendiği, anılan maddenin (a) bendinde de; izinsiz ve özürsüz olarak 5 günden çok görevi terk etmenin göreve son nedenleri arasında sayıldığı, "köy korucularının görevden ayrılması ve görevinin sona ermesi ile idari nedenlerle görevine son verilmesi" başlıklı 23. maddesinde ise, köy korucularının görevlerine, 22. maddede düzenlenen haller dışında idari zaruretler nedeniyle, atamalarındaki usule göre Valilerce görevine son verileceği, düzenlenmiştir.
442 sayılı Yasa'nın Ek-18. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu kararıyla çıkartılan 09.01.2008 günlü Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin "Disiplin Cezaları" başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin, 1. alt bendinde de; iznin ve özürsüz olarak on gün veya on günden fazla göreve gelmemek; göreve son nedenleri arasında sayılmış, 17. maddenin 2. fıkrasında ise, tutuklama kararı verilenlerin Vali onayı ile görevinden uzaklaştırılacağı belirtilmiştir.
Yukarıda metinlerine yer verilen disiplin cezalarının düzenlendiği her iki Yönetmelikte de tedbir sebebiyle ya da tutuklanma sebebiyle göreve son vermenin disiplin cezaları arasında yer almayıp, tutuklama sebebiyle göreve son verilmesinin disiplin dışında göreve son nedeni olarak düzenlendiği ve hangi hallerde hangi disiplin cezasının verileceğinin açıkça düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Olayda; davacının disiplin cezası olarak tesis edilen ilk göreve son işleminden sonra yeniden göreve başlatıldığı; bir süre çalışması sonrası ise yeniden ve fakat tutuklama nedeniyle görevine son verildiği görülmekte olup; ikinci hizmeti için ayrı bir değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca tutuklama sebebiyle göreve son verilmesi halinin idari ve zaruri sebeple göreve son hali olarak değerlendirilmesi karşısında; söz konusu göreve son işleminin tesisine kadarki hizmetlerinin karşılığı olan tazminatının ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla; idari ve zaruri sebeple görevine son verilen davacının bahsi geçen döneme ilişkin tazminat isteminin reddine dair işlemde hukuka uyarlık; aksi gerekçe ile davanın reddine dair kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, aylık bağlanması ve 20.10.1989 - 01.05.1998 arası dönemi tazminat isteminin reddine dair kısmının yukarıda yer verilen gerekçelerle onanmasına, 31.08.1998 - 17.11.1999 arası dönemi tazminat isteminin reddine dair kısmının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi