Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4290
Karar No: 2019/1063
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4290 Esas 2019/1063 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras yoluyla elde ettiği payıyla birlikte belli bir taşınmazın ortaklığının giderilmesini talep etmiştir. Davanın reddedilmesi üzerine davacı vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın giderilmesi davalarında bütün paydaşların yer alması zorunludur. Mahkemece paydaşlığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağı ve satış bedelinin nasıl dağıtılacağı hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Dosya incelendiğinde davacının malik olmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği anlaşılmıştır. Ancak dava dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 642. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2016/4290 E.  ,  2019/1063 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkil murisinin ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 298 pafta 2049 adada kain arsa vasıflı taşınmazda hissesinin bulunduğunu beyanla, taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili ve ... davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nin 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
    Satışına karar verilen taşınmaz;
    a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
    b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
    c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince;
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "paylaşma istemi" başlığını taşıyan 642. maddesi gereğince, mirasçılardan her biri sözleşme veya yasa gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman, mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Bu yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere paylaşma isteme hakkı kural olarak elbirliği mülkiyetinde ise mirasçıya tanınmıştır. Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden davaya konu 2049 adada bulunan arsa vasıflı taşınmazın imar uygulaması sonucu 8971 ada 20 parsel numarasını aldığı, gelen tapu kaydına göre davacının babası ..."in taşınmazda 315/2400 payının bulunduğu, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ... 23. Noterliğinin 23.06.2014 tarihli ve 9939 yevmiye sayılı mirasçılık belgesine göre de davacı ..."in taşınmazda pay sahibi ..."in kızı olduğu anlaşıldığından; mahkemece, tapu kayıtlarının tetkikinden davacının malik olmadığı gerekçesi ile husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Dava dilekçesinin davalılara tebliğine dair tebligat parçalarının incelenmesi sonucu, davalı pay sahibi ..."a çıkarılan dava dilekçesinin bila tebliğ mahkemeye iade edilmesinden sonra bu davalıya dava dilekçesi yeniden tebliğe çıkarılmadan; pay sahibi davalı ..."a ise dava dilkeçesinin tebliğe çıkarılmadan yargılamaya devam olunduğu, gerekçeli kararın ilk seferde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, bu durumda tebligat ve taraf teşkili işleminin kanun ve tüzük hükümlerine uygun şekilde yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia, savunma ve delillerini bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
    Davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 642. maddesi gereği davaya konu taşınmazda murisinden intikal eden pay sebebi ile dava açma hakkı bulunduğunun gözetilmemesi ve dava dilekçesinin davalı pay sahipleri ... ile ..."a usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden davaya devam edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 07.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi