16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8390 Karar No: 2019/2829 Karar Tarihi: 17.04.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/8390 Esas 2019/2829 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/8390 E. , 2019/2829 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER ... İŞLEMİNİN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucunda... İlçesi Akçapınar Köyü çalışma alanında bulunan 367 parsel sayılı 9.080,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen davacı ... adına; 1312 parsel sayılı 17.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kendisine ait 367 parsel sayılı taşınmazın davalılara ait çekişmeli 1312 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğu iddiasına dayanarak, mükerrer ... işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mükerrer ... işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, 3402 sayılı ... Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilerek karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Mükerrer ..."yu düzenleyen 3402 sayılı ... Kanunu"nun 22. maddesi "evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle ... veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci ... bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanunu"nun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan ..., Tapu Sicil Müdürlüğünce re’sen iptal edilir." hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca daha önce kadastrosu yapılan bir taşınmazın yeniden kadastroya tabi tutularak tapuya tescil edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, ilk yapılan ... çalışmasına itibar edilir. Somut olayda davacı ..., kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açmamış, ... sonucu oluşmuş ve tapuda adına kayıtlı olan taşınmazının, daha sonra yapılan ... çalışmaları sırasında davalıların murisi adına tespit ve tescil edilen taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğunu ileri sürmüştür. Diğer bir anlatımla aynı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmünün eldeki dosyada uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların sundukları tüm deliller toplanmak suretiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kanun hükümlerinin takdirinde yanılgıya düşülerek mükerrer ... nedeniyle açılan davalarda hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.