BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 Esas 2020/690 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/223
Karar No: 2020/690
Karar Tarihi: 30.12.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 Esas 2020/690 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/223 Esas
KARAR NO : 2020/690
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ... Ltd.şti ile davalı ... A.Ş arasında kömür teminine ilişkin 05.01.2018 tarihli sözleşme imzalandığını, iş bu sözleşmenin 6. m.sinde belirlenen özelliklerde tedarikçi kömür teslim edeceğini, 7.m.sine göre analiz sonuçlarına göre istenen niteliklerin altında/üstünde kömür teslimi halinde prim/penalite uygulanacağını, 13.m.de cezai şartlar bölümünde ise sözleşmeye aykırılık halinde veya işletme emniyetini tehdit edecek şekilde teslimatı aksattığı takdirde miktar belirtilmeksizin ceza uygulanacağı, tedbirsizlik ve kazadan zarar ziyan doğması halinde sorumluluğun tedarikçiye ait olacağı hususlarının kabul edildiğini, zarar verme ihtimali nedeniyle ceza uygulaması yapılacağına ilişkin hüküm bulunmadığını, anlaşma maddeleri bu yönde iken, tarafların mutabık olduğu biçimde tedarikçinin 04.7.2018 tarihi itibari ile doğan 1.204.096.00-TL alacaklarının ödenmesi için talepte bulunan davacı şirketten ayıplı ifa nedeniyle 300.000,00.-TL ceza faturası düzenlenmesi ve alacaklarından mahsup edilmesi için talepte bulunulmuş gibi yazı istendiğini, oysa ki ayıplı ifa durumunun söz konusu olmadığını, davalı tarafın ceza faturası düzenlemesi hususunun haksız olduğunu, davalıya bu hususta ihtarname çekildiğini, davalı tarafın da ihtarnamede fatura içeriğinin zarar verme ihtimaline dayalı olduğunu kabul ettiğini, davalının müvekkilimin alacaklarından 300.000,00.-TL kesinti yapması ve ödememesinin hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek davacı müvekkiline ödenmeyen alacaklarına karşılık ilk aşamada 10.000,00.-TL' nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren avans faizi, yargılama giderleri ve vekillik ücreti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava açılmadan önce Zonguldak Arabuluculuk Bürosu'na başvurulduğunu, taraflar tacir olduğundan 05.01.2018 tarihli Sözleşme uyarınca doğabilecek ihtilaflarda "İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin" yetkisi kabul edilmiş olduğundan yapılan başvuruya yetki yönüyle itiraz edildiği ve Zonguldak ... Sulh Hukuk Mahkemesi ...E sayılı dosyası kapsamında yapmış oldukları itirazın kabul edildiğini ve "yetkili arabuluculuk Bürosunun İstanbul Arabuluculuk Bürsou olduğunun tespitine karar verildiğini, " Ancak yapılan ikinci arabuluculuk başvurusu kapsamında da Zonguldak Arabuluculuk Bürosu'na başvurulduğunu sadece İstanbul Anadolu Komisyonu'na bağlı arabuluculuk ataması yapıldığını, bu durumun ilgili mahkeme kararına açıkça aykırı olup, arabuluculuk sürecinin hukuka uygun olarak işletilip işletilmediğinin değerlendirilerek davanın öncelikle arabuluculuk şartının eksikliği nedeni ile usulen reddine, aksi halde davalının kötü niyetli olduğu, değil zorda kalmak müvekkili şirketi kandırmak sureti ile kömür yerine taş sattığı, sözleşmede belirlenen kalorinin altında kömür teslim ederek haksız kazanç sağlamaya çalıştığı, ödemesini aldıktan sonra da dava açarak gerçekleri inkar ettiği dikkate alınarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen Madde 5/A ile, bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Davacı tarafından açılan dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri kapsamında Haksız Fiil Kaynaklı Tazminat Davası olup zorunlu arabuluculuğa tabidir.
Davacı tarafından dava açılmadan önce...Arabuluculuk Bürosu'na başvurulduğu, davalı tarafça yetki yönünden itiraz edildiği, Zonguldak ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ... sayılı kararının incelenmesinde, 1- Zonguldak Arabuluculuk Bürosunun yetkisine yapılan itirazın kabulüne, 2- 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 3/5. Maddesi doğrultusunda yetkili arabuluculuk bürosunun İstanbul Arabuluculuk Bürosu olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmış, yetkili arabuluculuk bürosu İstanbul Arabuluculuk Bürosu olarak belirlenmiş ise de Anadolu Arabuluculuk Bürosu tarafından atanan arabulucu tarafından işlem yapıldığı, bu işlemin Zonguldak ... Sulh Hukuk Mahkemesinin ...-... sayılı kararına aykırı olduğu anlaşılmış, arabuluculuk süreci hukuka uygun olarak işletilmediğinden arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre,
Arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 116,38 TL harcın davacıya iadesine,
Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2020
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
