14. Ceza Dairesi 2018/7890 E. , 2019/7399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun sarkıntılık suretiyle basit cinsel istismarı, hakaret
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 28.02.2018 gün ve 2017/749 Esas, 2018/120 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekiliyle katılan ... vekilinin temyiz dilekçelerinin kapsamından sanığın mağdur ..."ye yönelik çocuğun sarkıntılık suretiyle basit cinsel istismarı suçuyla her iki mağdureye yönelik hakaret suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz taleplerinin olmadığının anlaşılması karşısında incelemenin mağdure ..."ye yönelik çocuğun sarkıntılık suretiyle istismar suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar tebliğnamede katılan ... vekilinin süresinden sonra temyiz talebinde bulunduğundan dolayı temyiz isteminin reddi talep edilmiş ise de katılan vekilinin 10/12/2018 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu "iş emri talimatı"ndan temyiz talebinin süresinde gerçekleştiği anlaşılmakla tebliğnamede bu husustan red isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
İlk derece mahkemesince çocuğun sarkıntılık suretiyle basit cinsel istismarı suçunun işlendiği kabul edilerek sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/1-c.2,3. maddesi gereğince cezalandırılması şeklinde kurulan hükümle ilgili istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesince sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün sanığın eylemini cinsel amaçla gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle anlaşılmadığı hususundaki değerlendirmenin delil takdirine ilişkin olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 303/1-a. maddesi kapsamına girmediği ve bu husustaki değerlendirmenin aynı Kanunun 280/1-e. maddesi uyarınca duruşmalı yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde sanık hakkında atılı suçu
cinsel amaçla gerçekleştirdiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle anılan mahkumiyete ilişkin paragrafların hükümden çıkartılarak yerine sanığın beraatine ilişkin paragrafın eklenmesi suretiyle vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekiliyle, katılan mağdur ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 29.05.2018 gün ve 2018/1296 Esas, 2018/1148 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 20.02.2019 tarihinde sayın üye ..."in karşı oyuyla ve oy çokluğuyla karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."ın gerekçeli kararın yazımından önce 01.03.2019 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.
Manisa 4. Asliye Ceza Mahkemesince,sanık hakkında, çocuğa sarkıntılık suretiyle basit istismar suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde 5237 sayılı Kanunun 103/1-c, 2-3. maddeleri gereğince cezalandırılması şeklinde kurulan hükmün taraflarca istinafı üzerine, istinaf incelemesi yapan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda sanığın atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yetecek şüpheden uzak yeterli delil bulunmadığından beraatine karar vermiştir. Bu kararın da temyizi üzerine;
Yargıtay 14. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonucunda; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin duruşma açmadan dosya üzerinden vermiş olduğu beraat kararını delil takdirine girerek verdiğini ve 5271 sayılı CMK"nın 303/1-a maddesi kapsamına girmeyen hallerden olduğunu, bu husustaki değerlendirmenin aynı Kanunun 280/1-e maddesi uyarınca duruşmalı yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Daire sayın çoğunluğu ile ihtilafım Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince beraat kararı verilmesi gereken bir hal bulunduğunda bu kararın duruşmalımı yoksa dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde duruşma açılmadan da verilip verilemeyeceği hususundadır.
Hukuk sistemimize 5235 sayılı Kanun ile Bölge Adliye Mahkemeleri sistemi getirilmiştir. Bu mahkemeler uygulamada istinaf mahkemeleri olarak anılmaktadır. Bir ara mahkeme olan istinaf mahkemelerinin değişik ülkelerde farklı uygulamaları bulunmaktadır. Çoğu ülkede geniş anlamda istinaf uygulaması kabul edilmiştir. Geniş anlamda istinaf uygulaması kabul edilen ülkelerde istinaf mahkemeleri ilk derece mahkemesince verilen kararın istinafı üzerine, istinaf edilen tüm ilk derece mahkemesi kararlarını dosya üzerinden inceleme yapmadan istisnasız olarak duruşma açıp, yargılama hiç yapılmamışcasına, sanıkları, müştekileri, tanıkları yeniden dinleyip diğer delilleri yeniden toplayarak 2. yargılama yapıp yeniden hüküm tesis etmektedir.
5271 sayılı kanunun 280.nci maddesi; "bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma(1)(2)(3)(4) madde 280 – (1) bölge adliye mahkemesi, (…) (1) dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş delilleri inceledikten sonra;
a) ilk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, (2)(3)
b) (ek: 20/7/2017-7035/15 md.) cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurma nedenine olarak mahkumiyete konu suç için kanunda yazılı cezanın en alt derecesinin uygulanmasını görmesi hâlinde, hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
c) (ek: 20/7/2017-7035/15 md.) olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan davanın reddine karar verilmesi veya güvenlik tedbirlerine ilişkin hatalı kararın düzeltilmesi gereken hâllerde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
d) ilk derece mahkemesinin kararında 289 uncu maddenin birinci fıkrasının (g) ve (h) bentleri hariç diğer bentlerinde belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine, (3) (4)
e) diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra (…) davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına, karar verir." şeklindedir.
Bu kanuni düzenlemeden de anlaşılacağı gibi istinaf mahkemeleri öncelikle dosya üzerinden inceleme yapmakta, inceleme neticesinde,istinaf isteminin reddi ile ONAMA veya BOZMA yaparak dosyayı ilk hükmü veren mahkemesine gönderme ya da davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına karar verebilmektedir.
Ayrıca ilk derece mahkemelerince yapılan yargılama neticesinde verilen hükümlerin taraflarca istinaf edilmesi üzerine bu kararları inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bir kısmının kesin olması da göz önüne alındığında istinaf mahkemelerinin bir nevi denetim mahkemesi olduğunu da kabul etmek gerekmektedir.
CMK"nın 281. maddesinde istinaf mahkemelerinde duruşmanın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. CMK"nın 281/c bendinde "ilk derece mahkemesinde dinlenilen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporu anlatılır" hükmüne yer verilmiştir. Bu kanun metnine göre tüm delillerin yeniden toplamasına gerek yoktur. Kanun koyucu bilinçli olarak istinaf mahkemeleri için yüzyüzelik ilkesine istisna getirmiştir.
Bu kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi kanun koyucu dar anlamda istinaf sistemini benimsemiştir. Bu sistemi benimsemenin bir amacı da yargının işleyişini hızlandırmaktır.
5271 sayılı kanunun 303 maddesindeki hallerden birinin bulunması durumunda "Madde 303 – (1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir:
a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse. ......"
Bölge adliye mahkemesi dairelerinin 5271 sayılı kanunun 280. maddesinin kendisine tanıdığı yetkiye dayanarak duruşma açmadan,dosya üzerinden karar verebileceğinden sanığın beraatine karar veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi kararında bir isabetsizliğin bulunmadığından, sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.