Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/10651 Esas 2016/9790 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10651
Karar No: 2016/9790
Karar Tarihi: 17.11.2016

Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/10651 Esas 2016/9790 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği, bedelsiz senet suçlamasından dolayı yapılan itirazı reddetmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise kanuna aykırı şekilde yapılan kararı bozma talebinde bulunmuştur. Dosya tekrar mahkemeye gönderilerek müştekinin iddialarının araştırılması ve sonuçlarına göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu karar, Türk Ceza Kanunu'nun 156. maddesi (Bedelsiz senet kullanma suçu) ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160 ve 309. maddeleri ile ilgilidir.
23. Ceza Dairesi         2016/10651 E.  ,  2016/9790 K.

    "İçtihat Metni"




    Bedelsiz senedi kullanmak suçundan şüpheliler ... ve TT Mühendislik Müşavirlik Bilişim İnş. İhr. Ltd. Şti. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/11/2015 tarihli ve 2015/106779 soruşturma, 2015/90491 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 24/12/2015 tarihli ve 2015/5025 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/04/2016 gün ve 3093-2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2016 gün ve 2016/195734 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteminde;
    Dosya kapsamına göre, müştekinin, şüphelilerin dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işledikleri iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonucunda, şüpheliler hakkında, eylemlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 156. maddesi uyarınca "Bedelsiz senedi kullanma" suçuna vücut verdiği ve anılan Kanun"un 73. maddesi uyarınca 6 aylık hak düşürücü şikâyet süresi geçtiği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Cumhuriyet savcısı tarafından müştekinin şikayet dilekçesinde belirttiği iddialar üzerine herhangi bir araştırma yapılmaksızın karar verildiği, müştekinin dilekçesinde geçen iddialara ilişkin araştırma yapılması ve sonucuna göre eylemlerin hukuki değerlendirmesi yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 24/12/2015 tarihli ve 2015/5025 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.