.....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı kooperatif arasında 23.11.2001 tarihinde daire satış sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme uyarınca davacının edimini yerine getirerek 800 USD peşin para ile toplam 11.780 TL para verdiğini, sözleşmeye konu edilen dairenin 01.06.2003 tarihinde müvekkiline teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediğinden bahisle 17.270,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; .....Mahkemesinin 2009/41 E., 2011/39 K. sayılı dosyası içeriğince verilen karar ve bilirkişi raporu uyarınca davacının 17.270,00 TL alacağı olduğu, söz konusu alacağa kooperatifler kanunu 17. maddesi uyarınca 2006 yılında yapılan ilk genel kurul toplantısından 1 ay sonrasından itibaren faiz talep edilebileceği davacı vekilinin 2006 yılı genel kurul toplantısının bu yılın son günü olarak yapıldığı varsayılarak faiz işletilmesinin talep edildiği, 31/12/2006 tarihinden bir ay sonrasının temerrüt tarihi olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Kooperatifler Kanununun 17. maddesi ve ana sözleşmenin 15. maddesi uyarınca ortağın istifası veya ihraç edilmesi halinde hesaplaşma usulleri düzenlenmiştir. Bu hükümler uyarınca ortağın çıktığı veya ihraç edildiği yılın bilançosuna göre genel giderler düşülmek suretiyle ödediği tutar iade edilir. Davacının ödediği bedel bellidir. USD olarak ödediği bedel de ödediği tarihteki kâr üzerinden tespit edilerek toplam ödemesi belirlenip bu ödemeden son yıl bilançosuna göre davacının payına düşen genel giderler düşüldükten sonra kalan bedelin bilançonun görüşüldüğü tarihten 1 ay sonra temerrüt oluşacağından bu tarihten itibaren faiz yürütülerek iadesine karar verilir. Hal böyle olmasına rağmen somut olayda davacının ödemesi olarak belirlenen 11.780 TL’ye ödediği dövizin hangi tarihte TL’ye çevrildiği belirlenmeden ceza mahkemesinde alınan rapora göre karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün resen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.