![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/795
Karar No: 2021/4311
Karar Tarihi: 07.10.2021
Danıştay 3. Daire 2019/795 Esas 2021/4311 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/795
Karar No : 2021/4311
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü/...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı hakkında, ortağı olduğu ... Metal Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketinin işlemlerinin incelenmesi sırasında yapılan ilk hesaplamalara göre önerilen vergi ve cezalardan oluşan kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca alınan ... tarih ve ... sayılı ihtiyati haciz kararı ile teminat istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Metal Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki ihtiyati haciz işlemi ... Vergi Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla iptal edildiğinden ikincil nitelikte sorumlu olan davacı hakkındaki ihtiyati haciz ve teminat işlemlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Kanun'un "Amme Alacaklarının Korunması" başlıklı ikinci bölümünde düzenlenen teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk hükümleri, kamu alacağının korunmasına ilişkin tedbirlerden olup cebren takip ve tahsil yöntemleriyle ilgili olmaması nedeniyle, henüz tahakkuk etmemiş alacaklara uygulanabileceğinden şirket ortakları hakkında uygulanabileceğine dair yasal bir hüküm bulunmadığından asıl borçlu şirketin ortağı olduğu tartışmasız olan davacı hakkında, ihtiyati haciz kararı alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmeyerek istinaf başvurusu reddedilmiş, davalı idare tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacıdan teminat istenmediği, davacı tarafından da teminat istenildiğinde dair herhangi bir belge ibraz edilmediği görüldüğünden, teminata ilişkin davanın esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle teminata ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu kısım yönünden incelenmeksizin reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 6183 sayılı Kanunda şirket ortakları hakkında ihtiyati haciz kararı alınamayacağı yolunda bir hüküm olmadığı, kamu alacağının güvence altına alınmasına yönelik ihtiyati haciz kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 9. maddesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği, aynı kanunun 13. maddesinin 1. ve 3. fıkralarında, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip haller mevcut ise borçlu kaçmışsa veya kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre derhal ihtiyati haciz tatbik olunacağı, aynı Kanun'un 35. maddesinde de limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.
Sözü edilen düzenlemeler ile şirket alacaklarından sorumlu tutulabilecek olan ortaklar aynı zamanda henüz tahakkuk etmemiş olan şirket borçlarından ihtiyati haciz aşamasında da sorumlu tutulabileceklerinden Vergi Dava Dairesi kararının temyiz istemine konu hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.