Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/10289 Esas 2020/1293 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10289
Karar No: 2020/1293
Karar Tarihi: 19.02.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/10289 Esas 2020/1293 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Temyiz edenlerin duruşmalı inceleme talebi reddedilmiştir. Yargılama sürecindeki işlemler kanuna uygun olarak yapılmış ve deliller hukuka uygun olarak elde edilmiştir. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak mahkeme, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkındaki cezanın uygulama maddesi olarak sadece TCK'nin 58/9 maddesi gösterilirken, aynı zamanda 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesini kanuna aykırı bulmuştur. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: TCK \"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi         2019/10289 E.  ,  2020/1293 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün altıncı fıkrasında yer alan "delaletiyle 58/6.maddesi" bölümünün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 15. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.