22. Hukuk Dairesi 2016/17667 E. , 2019/14742 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 2009 yılında davalı işverenin ... Şantiyesinde inşaat teknikeri olarak çalışmaya başladığını, 2011 yılında ise ... Şantiyesinde görevlendirildiğini, iş akdinin 30.09.2014 tarihinde işveren tarafından sona erdirildiğini bir kısım tazminatlarının ödenmesine karşın eksik bulunduğunu beyanla, bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacakları ile ödenmeyen bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de sözkonusudur.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafça alacağın ispatı hususunda dinletilen tanıkların davalıya karşı açmiş oldukları işçilik alacak taleplerine dair davalarının mevcut olması nedeniyle husumetli bulundukları bu nedenle beyanlarının dayanak alınamayacağı açıklanarak takdire sunulmak üzere hesaplama yapılmış olup, Mahkeme tarafından da hafta tatili ücret alacağı talebi reddedilmiştir.
Ne var ki, davacı tanıklarının husumetli bulunmaları sebebiyle beyanları dikkate alınamayacaksa da, yapılan işin niteliği, Dairemizce 2015/34965 esas sayılı dosyadan temyiz incelemesine tabi tutulan ve 21.06.2018 tarihinde onama kararı verildiği anlaşılan Mahkemenin aynı mahiyetteki dava dosyası ile eldeki dava dosyası birlikte değerlendirildiğinde, emsal dosyadaki tespitler doğrultusunda, davacı tanıklarının Mayıs 2013 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalışmalarının başladığı gözetilerek, inşaat teknikeri olan davacının Mayıs 2013-Eylül 2014 tarihleri arasında ayda iki hafta tatili gününde çalıştığı kabulüne göre hesaplama yapılması gerektiği sonucuna varılmakla, aksi yönde değerlendirmeyle hafta tatili ücret alacaklarının reddine dair verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.