13. Hukuk Dairesi 2018/3079 E. , 2018/6604 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu vekili avukat .... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A RA R
Davacı, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü"ne bağlı ... Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu Hizmet Binasının iç ve dış temizliği, kalorifer yakım ve bakımı, kuruluşta barınan çocukların bakım ve temizliği işinin ihale ve sözleşme ile davalıya verildiğini; yüklenici davalının dava dışı işçilerin işine son verilmesi nedeniyle bu işçiler tarafından davalı ile birlikte üst işveren sıfatı ile Bakanlık aleyhine işçi alacakları için birlikte dava açıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/80, 81, 82, 83, 96, 98, 99 esas sayısında açılan davalarda, 2007/80 esas dışındakilerin Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, mahkeme ilamlarına dayanılarak başlatılan ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/3331,3340,3342,3335,3334,3338 ve 2012/2062 esas sayılı takip dosyalarında Bakanlık tarafından toplam 169.070,23 TL ödeme yapıldığını tüm bu nedenlerle 169.070,23 TL’nin her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazmin ve tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 8.819,27 TL"nin 10/08/2012 tarihinden itibaren, 62.391,11 TL"nin 23/05/2013 tarihinden itibaren,73.198,62 TL"nin 31/05/2012 tarihinden itibaren, 24.641,23 TL"nin 14/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, asıl işveren davacı Bakanlığın, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçilerin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı ve hükmü temyiz eden davalı arasındaki hizmet sözleşmesi ve eki olan şartnamelerde, dava konusu tazminattan tümüyle yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, dava dışı işçiye yapılan ödeme nedeniyle davalının kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere, davacı Bakanlık ile yarı oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekir. O halde mahkemece davacı Bakanlığın asıl işveren olarak ... olduğu miktarın, dava dışı işçilerin davalı nezdinde çalıştığı döneme isabet eden miktarın 1/2’sini davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilerek, buna göre bir hüküm kurulması gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, davalının ödenen miktarın tamamından sorumlu tutulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.